Kurucuları arasında olsa da AK Parti siyasi çizgisinin mutlak
temsilcisi gibi değildi. Hayatı boyunca bir fanusta yetişmişti,
siyasette de halktan izole kalmayı ve koruma altında olmayı tercih
etti. 8 Temmuz 2019'da istifa ederken "Aklen ve kalben bir
ayrışma yaşadım" demesine rağmen baştan
itibaren de konumu böyle idi.
Kamuoyu önüne çıkmayı, halkla kucaklaşmayı sevmediği için genelde
resmi açıklamaları ile tanındı. Yani "dışı"
bilindi de "içi" ile yetenince ilgilenilmedi.
Genellikle "olaylar olup
bittikten sonra" veya "tehlike geçince"
konuştu, risksiz alanda oynayan siyasetçi profili çizdi. Başarıyı
kendine, başarısızlığı ise yukarıya bağladı. Yukarıda Allah var.
Çalışkandı. Yer yer makul itirazları da yok muydu? Elbette vardı.
Ama...