Bu kez konuya kitabın ortasından girmeyelim. Başta
söyleyeceklerimizi sona bırakalım. Lâkin karnından konuşanların,
çarşıyı karıştırmak isteyenlerin, erken hesap yapanların, fitne
çıkarmaya meyilli odakların farkında olduğumuzu da belirterek devam
edelim...
Malûm 2026, sanılandan da önemli bir yıl olmaya aday. Muhtemelen
kritik eşik yılı olacak ve sonraki yılların siyasi gündemini hatta
kararlarını da etkileyecek. En azından böyle düşünen çevrelerin
zihni arka plânında; seçim takvimine, aday senaryolarına, B ve C
alternatiflerine göre epeyce egzersiz yaptığına kuşku yok.
Kapalı devre ortamlarda geliştiği anlaşılan muhtelif konuşmalar,
varsayımlar, yakıştırmalar zaman zaman öylesine canlandırılıyor ki
"hep hatırda tutulması lüzumlu
gündem" olarak not ediliyor.
Epeyce önce yazmış o tarihte eşkal vermemiştim. Üzerine alınan
siyasi aktörler çıkmadı değil. Oysa bahsettiğim genel prensiplerdi.
Hesabilik değil, hasbilik üzerineydi. Bugün de öyle...
Şimdi biraz daha açayım...
Her kim ki...
Kendine göre öngörüde bulunarak, şartları gözeterek, elindeki
kamusal imkânı ve/veya yetkiyi açık/örtülü manivela gibi kullanarak
hareket...