Yaşlıların hatıraları, gençlerin ümitleri vardır. Milletlerin
ise "hayalleri, hedefleri" olmak durumundadır. Geçtiğimiz hafta
açıklanan "Yeni Ekonomi Programı"nın misyonu, Türkiye'nin üstüne
çökertilmek istenen kara bulutları dağıtmak üzerine kuruludur.
İstikrara, düzenli büyüyen ekonomiye, düşük enflasyonlu döneme
alışmış bugünkü toplum yapısının, yavaşlayan büyümeye, fiyatlar
genel seviyesindeki oynaklığa adaptasyonu kolay olmayacaktır.
Zaten, toplum bu iki negatif gelişmeye uyum sağlamamalı, aksine
yeniden büyüme, yeniden düşük tek haneli enflasyon ortamı
arzulamalıdır. Bu bilinç, önümüzdeki dönemde yapılması gerekenleri
anlamak, anlatmak bakımından yararlı olduğu kadar, yaşamakta
olduğumuz sorunlarla baş etmek için de gereklidir. Bir başka ifade
ile sürekli düne takılarak -sanıldığı şekliyle- ileriye
gidilemeyeceği gibi sadece temenni ederek de mesafe almak mümkün
değildir. YEP'teki tespitler, güncellenen rakamlar ve alınacağı
belirtilen önlemler herkesin masaya yatırması ve kendi durumunu
gözden geçirmesi için temel kriterdir. Küresel ve içsel gerçeklerle
yüzleşmek, hesabı kitabı yeniden yapmak gelecek nesiller için de
hayırlı sonuçlar üretecektir. Nihayetinde Türkiye, "çocuk erkil"
bir toplumdur.
Aileler için çocuklarının geleceği, iyi eğitim alması, vatana,
millete, insanlığa faydalı evlatlar olması birinci önceliktir.
Bu öncelik, bizim kuşağın deneyimlerinin geleceğe aktarılması, yeni
kuşakların da dirayetli, özgüvenli, milli kimlikli ve üretken
olması ile başarılacaktır.
Görünen o ki iş yine başa yani devlete düşecektir. Özel bankalar, KOBİ'ler başta olmak üzere üretimin lokomotifini temsil eden firmalara dönük yapılandırma arayışında iken zaman kaybı riski yaşanabilir. Bu yüzden ilk etapta kamu sermayeli üç bankaya Hazine'nin kapsayıcı ekonomi yaklaşımı içinde bakması, bir çağrının ötesinde ihtiyaç olarak gözükmektedir.
Halihazırda sermaye yeterliliği, reel sektör duyarlılığı tatmin edici seviyede olsa da kamu bankalarının takviyesi, bu sayede ilave inisiyatif alması özel bankaları da peşinden sürükleyecektir.
Böylece finans sektörü de reel sektör de mevcut türbülansı en az hasarla atlatacaktır.