İki taraf da artık kafada bu evliliği bitirmiş ama nedendir
bilinmez Şenol Hoca Beşiktaş’ta kalmaya devam ediyor… Şenol Hoca,
“eğer ve derhâl Beşiktaş’ı bırakmazsa”, Türk Millî Takımı
hocalığını “sağlıklı, sakin ve huzurlu bir kafa ile”
yapamayacaktır; gerçek ortada!..
Zira Beşiktaş tribünleri ortada, “Beşiktaş Kulübü Başkan ve
yönetiminin durumu ortada, spor medyasında “kulüpçülük yapmayan”
yorumcuların görüşleri ortada…
Ama Şenol Güneş, “yapması gerekeni” yapmıyor; neden?..
Dahası, Beşiktaş Başkanı ve yönetimi de “yapması gerekeni”
yapmıyor; neden?..
Bitmedi; Şenol Hoca, bir basın toplantısı yapıyor, konuşuyor da
konuşuyor, sonunda “Bitti” diyor ama “ne söylediğini” anlayan var,
ne de “ne demek istediğini” çözebilen!..
Bak, sevgili Güneş Hoca’m, sen “böyle bir adam” değildin;
“İstenmiyorsun, istemiyorsun” ama kalıyorsun, “Millî takımın başına
sağlam bir kafa ile geçmemeyi göze alıyorsun”; neden?..
Düşün, Futbol Federasyonu ile beraber “yaptığın emrivakiye karşı”
hem de Başkan “Sürpriz oldu” dediği hâlde (Yani kendilerinden
habersiz, anlamına geliyor, bu söz) Beşiktaş yönetimi sana “Al
kardeşim 1 Haziran’a kadar üç aylık maaşını, git millî takıma rahat
bir kafayla çalış, biz de takımı rahat bir kafa ile çalıştıracak
bir hocaya, mesela Guti’ye teslim edelim” diyemiyor. Düşün; koca
Beşiktaş ve o koca Beşiktaş’ın Başkanı ve yönetimi spor kamuoyu
önünde küçük düşürülüyor; neden?..
“Tablo ortada”; böyle bir Şenol Güneş, Beşiktaş’a faydalı olamaz ve
de “böyle” bir Beşiktaş yönetimi de, Şenol Güneş’e faydalı olamaz.
Eeee, neden sürüyor bu “zoraki evlilik?..”
Bak sevgili Hoca’m, İstanbul’dan 800 kilometre uzakta, Urla’da
oturuyorum ve “basın toplantısında ‘para meselesi yok’ dedin” ama
ben sana “ortadaki bu mantıksız zoraki evliğin devamını zorunlu
hâle getirmiş olabilir mi” diyerek, iki soru soracağım:
Bir; “Beşiktaş Kulübü’nden 1,8 milyon avro hak edilmiş ücret
alacağın var mı?..”
İki; deni...