Geçen cumartesi günkü “Uluçmarket’te ‘Fatih Terim bekleme odasında” başlıklı yazım… “üç günde bitişi” anlatıyor…
O yazı “şöyle” başlıyor; “Çatlayan testi su tutmaz; bu söz yüzlerce yıllık denemelerden sonra ‘atasözlerimiz arasına girmiş’ bir deyimdir; ne anlama geldiğini, ‘bir örnek vermemizi’ isterseniz, işte sizlere ‘güncel’ bir örnek, üstelik ‘ne anlama geldiği’ de bu örnekle ‘yakında’ ortaya çıkacak…
Örnek; ‘G.Saray ile Fatih Hoca’nın arasındaki saklanamayan kırılma bu söze güncel bir örnektir; ne anlama geldiği de futbol sezonu bitmeden’ ortaya çıkacak ve anlaşılacaktır!..”
Ve… Galatasaray’ın, Başkan Burak Elmas’ın talimatı ile yönetici Özgür Işıtan Gün’ün Avrupa’da “Fatih Hoca’nın haberi olmadan, teknik adam yardımcısı / aslında teknik adam arayışı” emrivakisini detayıyla anlattıktan sonra… Fatih Hoca için, “şu” cümle ile bitiyordu; “… Ama bu geceki Giresunspor maçı ile başlayacak Süper Lig’de ‘her hafta kazanması’ gerekiyor; başarabilecek mi?..”
O yazımın yukardaki...