Tarihî başarıların mimarını, “bir iki mağlubiyet aldı” diye
yollamak “G.Saray işi” değildir… Olmadı, Erman Hoca’m olmadı. Sen
“Galatasaray’ı başka bir kulüp, Galatasaray camiasını başka bir
camia ve de Fatih Terim’i “herhangi” bir hoca zannettin,
galiba!..
Gaziantep FK - Galatasaray maçından önce bir programdaki
yorumlarında “Gaziantep’te de yenilirse, gitti gider” gibilerinden
konuştun, hatta itirazlara karşı da ısrar ettin!..
Bir; Galatasaray, öyle bir iki mağlubiyetle hoca göndermez.
Galatasaray’da “Hocanın gitmesi, gönderilmesi” için “hedeflerin
tümüyle bitmesi” gerekir.
İki; Galatasaray camiası, öyle bir iki mağlubiyetle “Hoca gitsin”
çözümünün (!) etrafında toplanmaz; hem de “bazı” Liseci
yaygaracıların sosyal medyada çırpınmalarına rağmen!..
Ve de üç; “Fatih Hoca, Fatih Hoca’dır!.. Karizması, kariyeri bir
yana, Galatasaray ve hatta Türk spor tarihinin “Teknik adam olarak”
ve de “bütün sporlarda” en büyük Hoca’sıdır!.. “Türk futbolu için
emsalsiz ve büyük başarılarda, yığınla şampiyonlukta, kazanılmış
kupalarda” onun imzası vardır!..
Galatasaray takımını 9 sezon çalıştırıp da “onca kupayı Galatasaray
Müzesinin ‘şeref ve onur masalarına koyan’ başka bir hoca” var
mıdır; başka kulüplerin “benzer başarıyı gösteren” hocaları var
mıdır?..
“Böyle” bir Hoca’yı, “bir iki mağlubiyet aldı” diye yollamak
“Galatasaray işi” değildir ve de asıl “Galatasaray ‘nankörler’
kulübü” hiç değildir!..
Bir de “başka” ipucu vereyim; “Fatih Hoca’nın büyük başarılarla
geçirdiği sezonların sonlarında”, zamanın “bazı” başkalarının “Biz
Başkan’ız, bu başarılar nasıl ‘sadece’ Hoca’ya mal ediliyor,
gazetelerde, TV’lerde ‘Terim’in adından geçilmiyor’ kompleksi içine
düştükleri örnekler vardır. “Hoca ile sözleşme yenilenmesinde” işi
“onu üzecek kadar” savsaklayanların ve “bırakıp gitmesine sebep
olanların” hoca gittikten sonraki “başkanlık sürelerine bir bakın”
o görevlerde “ne kadar” kalabilmişlerdir?..
Terim, “Bırakıp kaçmaz...