Keşke bir çaresi bulunsa da, “Futbol Federasyonu yönetimi”, bir
dakika, evet “bir dakika” bile gecikmeden görevden
ayrılabilse ve “Futbolumuzu kurtaracak ‘bir ehil başkan ile onun
kuracağı bir federasyon’, bütün kurullarıyla beraber göreve
başlayabilse!..
Altmış üç yıldır, “gazeteci, spor yazarı, spor insanı, sporsever
bir T.C. vatandaşı” olarak sporun ve elbette futbolun içindeyim;
çok açık bir şekilde ifade ediyorum ki; “Bu 63 yılda, bugünkü
federasyon kadar, iş bilmeyen, ne yaptığını, ne yapacağını bilmeyen
bir federasyon” işbaşına gelmemiştir!..”
Evet, “futbolu kötü yöneten, hatta çok kötü yöneten” federasyonlar
gördüm, yaşadım, yazdım, ama “bu federasyonun, Türk futbolunu
yönetim şekline ve düşürdüğü gayya ve kaos kuyusuna bakınca”
diyorum ki; “Kötü de bir şeydir, hatta çok kötü de bir şeydir,
onları bile arıyorum!..”
Uyanın yorumcularım, uyanın spor yazarlarım, uyanın meslektaşlarım,
uyansın spor camiası, futbol camiası, “Sorun Lucescu, sorun millî
takımın teşkili, taktiği falan değildir”; sorun “Bu federasyondur”
ve “ondan kurtulmadıkça”, futbolumuzdaki batış sürecektir!..
“Küme düşmüşüz”, bilinmelidir ki; “daha da düşeceğiz!..”
“Marka değerimiz düşüyormuş”; bilinmelidir ki, “marka değeri
olmayan” federasyonlarla “sporda, futbolda marka değeri
oluşturulamaz!..”
Olay “sadece millî takım” değildir, öyle olsa “Bulunur bir doğru
dürüst bir hoca, bulunur doğru ve hakkı ile seçilmiş bir 30-35
kişilik kadro” ve ay-yıldızlı takım ayağa kalkar!..
Ama futbolumuza “geneliyle” bakın; kulüpler ne hâlde, takımlar
“Türk futbol yıldızları ile doluyken, millî takıma çağrılmak için
her mevkide 3-5 futbolcu sıraya girerken”, Türk Millî Takımı,
“Avrupa ve Dünya Kupası finallerine gitme hakkı için ileri adımlar
atmaya, kulüp takımlarımız Avrupa kupalarında başarılı olmaya
başlamışken”, birdenbire “niçin” uçuruma yuvarlandık?
Bu federasyon “Ne yaptı” ve de “Ne yapmadı” da, böyle oldu? Dahası,
bakalım, acaba bir şeyler y...