Fenerbahçe yöneticilerinin geçen hafta “hangi maçı hangi hakemin
yöneteceği” açıklanır açıklanmaz, Galatasaray maçı hakemi Ali
Palabıyık ile ilgili üst üste gelen açıklamaları; işte “o hakemin
derbi karşılaşmasında dağılmasının ana sebebidir!..”
Yazan var mı, “Galatasaray yöneticileri” dahil konuşan var mı, TV
ekranlarına getiren var mı; bilmiyorum, varsa “onu alkışlar” ve de
göremediğim, dinleyemediğim için özür dilerim.
Geçen hafta “maçtan bir gün önce Uluçmarket’te bu konuya değindiğim
için” yazmaya devam edeyim. Bugüne kadar “maç hakemleri açıklanır
açıklanmaz”, bütün kulüplerimizin yöneticilerinin “o hakemi
istemiyorlarsa” yaptıkları bir şey vardır: “Geçmiş maçlardan bulup
çıkardıkları, kendilerince ‘haksız’ buldukları kararlarını öne
sürüp, atanan hakemi yerden yere vurarak baskı altına almak”; ne
var ki, bu açık “psikolojik” saldırıya karşı, Federasyonlar ve
Merkez Hakem Kurulları kıllarını bile kıpırdatmamışlardır!..
“Hakem istemezükçülüğü” ne yazık ki, Federasyonların korkaklığı ve
Merkez Hakem Kurullarının vurdumduymazlığı ile hakemleri “kulüp
yöneticilerinin” ve “kulüpçü medyanın” kolay avlanacak avları
hâline getirmiştir. Son avlanan hakem de Ali Palabıyık’tır ve
Fenerbahçe “maç öncesi baskısının semeresini” sahasında bol bol
almıştır!..
“Maç sonrası açıklamalarını izleyen ve gereken cezaların
verilmesiyle belirli ölçüde caydırıcılığı yakalayan” Futbol
Federasyonu, “maç öncesi hakemler üzerine kurulan, kurulmak isteyen
ve çok zaman da hedefine ulaşan” baskıcı açıklamaları,
görmezlikten, duymazlıktan gelmekte ve bu baskıların “hakem
camiasının sırtına neleri yüklediğinden” âdeta bihaber
görünmektedir!.. Bakınız, “bu bihaberliğin” sonrasında “nelerin
olduğunun” da “taze” bir örneğini vereyim:
“Hakemden canı yanan bir takımın” yöneticisi, maçın bitiminde “Bir
takım şampiyon ilan edilecekse çıksınlar açıklasınlar, ilan
etsinler. Kimse boşuna uğraşmasın” dedikten hemen sonra, bir soruya
karşılık ne söylüyor; “Arkadaşlar bild...