G.Saray’ı F.Bahçe’nin oluşu, F.Bahçe’yi G.Saray’ın oluşu
büyütmüştür ve büyütmeye de devam etmektedir!.. Türkiye’de spor
dallarının tümünde, hangi mücadelede, hangi yarışta, hangi kupada,
hangi şampiyonlukta, “Galatasaray-Fenerbahçe rekabetinin
oluşturduğu” hava, keyif, heyecan, coşku, “kazanma bayramı”
vardır?..
Spor yazarlığına başladığımda “İstanbullu ağabeylerimin
söyledikleri bir sözü” unutmadım, unutmam da mümkün değil; “İki
kulübün takımlarının mücadelesi bir yana, o takımların formaları
yıkansa ve statta yan yana ipe asılsa, ‘hangisi daha önce
kuruyacak’ sorusu yarışmaya dönüştürülse, o stadın tribünleri gene
dolar!..”
Peki, “bu tutkunun sırrı” nedir; sır, “Fenerbahçe ve Galatasaray’ın
bir elmanın yarıları olmasıdır”; bu iki kulübün “bitmeyen,
bitmeyecek” rekabetinin temelinde yatan gerçek şudur;
“Galatasaray’ı Fenerbahçe’nin oluşu, Fenerbahçe’yi Galatasaray’ın
oluşu büyütmüştür” ve büyütmeye de devam etmektedir!..
Ne yazık ki, “bu gerçeği zaman zaman unutan” ve de “rekabeti
düşmanlığa çevirecek tavırlar, tutumlar içine giren” bazı
yöneticiler, hatta bazı başkanlar, taraftarları da
“Galatasaray-Fenerbahçe rekabetini kirletecek olaylara sürüklemeyi”
başarmışlar ve basındaki “kalemşorları” da onlara yardımcı olmakta
yarışmışlardır.
İşte “bu tablo ve havadır” ki, “Ersun Yanal gibi tecrübeli bir
hocaya bile “Galatasaray ile kendi sahalarında aldıkları
beraberliğe ve bu kritik durumdalarken kaybettikleri iki puana
üzüleceğine”, bir memnuniyet ve “avunma” ifadesi olarak “Galiba
Galatasaray’a şampiyonluğa mal olacak puanlar kaybettirdik”
dedirtmiştir!..
Bütün bunları neden yazdım?..
Türkiye’nin hiçbir bölgesinde ve kentinde “Galatasaray-Fenerbahçe
rekabetini o bölge ve kentin ölçülerinde yaşatacak bir rekabet
ikilisi” oluşturulamamış ve “oluşanlar olmuşsa” da,
büyütülememiştir de ondan…
Türk futbolunun en büyük şansızlığı buradadır; mesela Karadeniz’de
Trabzonspor’a “benzer rekabeti doğuracak” bir Samsuns...