Lafı uzatmadan, en sonda da, ortada da söyleyeceğim, söylemek
istediğim lafı en başta söyleyeyim; "daha olmadan 'bitirilme'
hedefine konan" bir gencecik adam var ortada; Ozan!..
"Sahasına çekilmiş" rakibine karşı, kendi yarı sahasında "tecrübeli
stoperin verdiği topu, bomboş 3-5 metre sürüp, ileriye oyuna sokmak
için pasa çevirdiğinde, yarısından fazlasının rakibe gittiği" bir
genç futbolcu!..
Kontratak yapan rakip oyuncuyla beraber kendi ceza alanına doğru
koşmaya başlayınca, tribündeki, TV başındaki Galatasaray
taraftarlarının "şimdi penaltı yapacak" diye yüreklerini ağızlarına
getiren ve de "art arda maçlarda penaltıyı da yapan" bir
stoper!..
Daha dün bir, bugün iki, yere göğe koyamıyoruz, Galatasaray'ı
geçtik, "ne hâlde olduğu ortada olan" Millî Takımı da geçtik,
İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya liglerinin "en büyük
takımlarına yakıştırmaya ve de oralardan teklifler gelmeye
başladığını" yazar olduk!..
Türk futbolu bugünlere kadar "böyle" kaç futbolcusunu, kaç
oyuncusunu, ona "olmadan, olduğunu zannettirdiği için"
kaybetti!..
Hepimizin "oldu" zannettiği Arda örneği ortada; meğer "olmamış, hem
de hiç olmamış"; bakın "2 yıl içinde" nereden nereye geldi?..
Eğer Galatasaray, "Galatasaray'ın ve Türk futbolunun Ozan'ı
'olmadan kaybetmesini' istemiyor" ise bu genç adama, "aklı başında"
bir mentor bulmalı; onu "olmadan oldurarak, öve öve soldurarak,
şımarması için ne gerekiyorsa yaparak yok etme" yarışına girenlerin
ortamından kurtaracak ve "gerçeklerle yüzleştirecek", onun "sadece
saha içinde değil, hayatta gelişerek olgunlaşmasını sağlayacak" bir
mentor!..
Bir bakın, daha dünlerde, Galatasaray "altyapısından gelip", daha
"olmadan, oldurulan, 'genç yıldız' diye övgüler yağdırılan" nice
genç futbolcu, bugün 3'üncü, 4'üncü liglerde oynuyor, futbolu
bırakanlar bile var!..
Soruyorum sizlere "Aydın" nerede, "Avrupa maçlarında, Süper Lig
maçlarında, en kritik karşılaşmalarda attığı gollerle büyük
başarılarda payı olan...