Futbol Federasyonu, “kulüplere gösterdiği çareyi”, kendisi neden
uygulamıyor? Ortada tam bir “Ele verir talkını, kendi yutar
salkımı” durumu yok mu? Artık “acınacak” hâlimize, gülmekten başka
bir şey yapamıyorum; zira “acınacak hâlimize asıl ağlamaları
gerekenler” hakikaten “gülünecek” hâldeler!..
Kulüplere karşı “durup dinlenmeden” öğüt verenlerin başında kim
geliyor; Futbol Federasyonlarımızın anlı ve şanlı başkan ve
yöneticileri; “Altyapı da, altyapı! Genç futbolcu yetiştirin, genç
futbolcuları A takımlarınızda oynatın, Süper Lig’de oynasınlar;
başka kurtuluş yolunuz yok!..”
“Uyarı ve çare” hem de nasıl doğru; “bataktan kurtuluşun, mali
disiplinle beraber tek çaresi!..” Peki, Futbol Federasyonu,
“kulüplere gösterdiği çareyi”, kendisi neden uygulamıyor?..
Ortada tam bir “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” durumu yok
mu; işte “ağlanacak hâlimize gülme” orada başlıyor!..
Acı gerçek ortada; “üst ligler başta, kritik maçları yönetecek
hakem sayısı” az, hem de çok az!..
Peki, nerede “altyapı da, altyapı, gençleri yetiştirin, A
takımlarında oynatın” nasihatleri; kendin de “hakemlerimizde”
uygulasana; hakem yetiştirsene, üst liglere, kritik maçlara
hazırlasana!..
“Bu dar olduğu açıkça ortada olan üst ligler hakem kadrosu” ile hem
saha içleri, hem VAR masaları nasıl yönetilecek.
İşte sevgili Deniz Çoban’ın Fanatik’teki çarşamba günkü yazısı
“yürekler acısı durumu” bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor; Deniz
kardeşin anlattığı, dahası sevgili Ömer Faruk Ünal’ın yıllardan
beri anlatmaya çalıştığı bu “acıklı” tablonun altındaki imza kimin;
Futbol Federasyonu başkan ve yetkililerinin!..
“Bu kadar dar bir ‘elit’ hakem kadrosu ile nereye varılır, ortada
değil mi?..
İşte, hakemlerimiz, “şaşkın şaşkın”, saha içi ile VAR ekranı
arasında koşuşturup duruyor!..
İşte, “böyle olunca” da, anlı ve de şanlıları dâhil, hakemlerimiz
futbolculardan hem ağız diliyle, hem vücut diliyle fırça üstüne
fırça yiy...