Büyük bir faciadan dönüldü, TV
ekranında gördüklerim, unutulacak enstantaneler değildi.
İçinde çoluk çocuk yolcuların bulunduğu bir otobüse, yangın tüpü
bile sıkarak saldıran bir güruh vardı… Kadın çığlıkları, çocuk
feryatları arasında 30/35 saniyelik görüntüler, “sporumuzun ne hâle
getirildiğini” ortaya koyuyor ve “insanlık dışı” bir ortamın tüyler
ürpertici tablosunu sergiliyordu…
“Kadın erkek / çoluk çocuk” Fenerbahçeli taraftarların otobüsü ile
o otobüse ellerine geçirdikleri her şeyi atan Trabzonsporlu
taraftarların otobüsü bir benzin istasyonunda karşılaşmışlardı…
Sonrası…
Evet sonrası… O gün TV’lerde birkaç görüntü, ertesi sabah
gazetelerde birkaç haber oldu, o kadar…
O TV’lerin, o gazetelerin günlerce kıyametler koparması gerekmiyor
muydu?.. Meclis’ten 6222 sayılı kanun neden çıkarılmıştı?
Neredeydi, savcılar? Saldırganlar neden yakalanmamıştı?
Neden medya “suspus” olmuştu?
“Suspus” olmakla “saldırganlardan başka” kimler korunuyor, “6222
sayılı kanunun raflardan inmemesi” sağlanıyordu?
Mesut ile mesut olunmadı…