Bir mail aldım, o maili, sporumuzdaki "daha acil ve güncel
konuların yazılması" gerektiği için "bir hafta gecikme ile" ve de
"aynen," noktasına virgülüne dokunmadan yazıma alıyorum. Alıyorum
ki; benim de sözüm "ona göre" olsun!..
Geçenlerde Galatasaray yönetimin'den bir Allah'ın kulunun çıkıp
Aziz Yıldırım'a tek kelime laf söylemediğin'den yakınmıştınız.
Aykut Kocaman için Hıncal bey güzel yazmış " Minnacık Kocaman" evet
bu minnacık adam bir hafta boyunca Akhisar sporun şike yapacağını
söyledi durdu. Yetmedi Emre bol denilen yorumcuda Akhisarlılar
edepli olsunlar as takımla çıksınlar gibi (mealen) konuştu yetmedi
bu sefer de Ahmet Çakar denilen hakem eskisi Dany ve Soner için
ŞİKE yaptılar dedi. Ve bu yönetimden henüz bir ses ÇIK MA DI. Ve bu
sabah kulübe mail gönderdim ne biçim yöneticiler'siniz niçin cevap
vermiyorsunuz? dedim. Bunu size yazma nedenim içimi boşaltmak.
Kusura bakmayın. Saygılarımla. Rüstem Erol
Çukurova/Adana."
İşte içinizi boşalttınız sayın okurum, işlem tamam” diyerek çöp
sepetime atabilirdim, ama “önemli” bir hususu haftalardır yazmak
istediğim ve “bu mail vesilesi ile” yazma imkânına kavuştuğum, yani
“güncellediğim” için memnun oldum, okuyucuma teşekkür ederim.
Okuyucum, “çirkin gelişmeler ve söylemler taşıyan” olayı, çok güzel
anlatmış.
Amma, “Sezar’ın hakkını Sezar’a vereceğine”, tam tersini
yapmış!..
Galatasaray Kulübü’nün, Galatasaray Kulübü Başkanı’nın, Galatasaray
Kulübü yönetiminin “muhatap olacağı kişiler midir”, o sözleri
söyleyenler?..
Galatasaray Başkan ve yönetiminin muhatapları “Fenerbahçe başkan ve
yöneticileridir”; ancak “onlar söyleselerdi, Sayın Rüstem Erol’un
yazdığı sözleri” ve de o zaman “Galatasaray Başkanı ve yönetimi
sussa idi”, okuyucum çok haklı olurdu!..
Şampiyonluk yarışının “en kızıştığı ve kızıştırıldığı” 3 maçlık son
dönemeçte, “muhatapları olmayan” kişilerle, gazetecilerle, teknik
adamlarla “polemik savaşına yol açacak” bir diyaloğa girmek
y...