Sonunda işi, ‘Ali Sami Yen’in mezarı başında anıldığı törende
omuz atmaya kadar götüreceklerini anlamalıydı Başkan Cengiz… İşte
muratlarına erdiler ve Yönetim Kurulu ile Divan Kurulunu karşı
karşıya getirdiler…
Lisecilerin, “Genel Kurul’da götüremediği” Mustafa Cengiz
yönetiminin üzerine bu defa “Divan Kurulu üzerinden gidildi” ve
işte sonuç; tam bir savaş…
Aslında, “Galatasaray Kulübü Sicil Kurulunun Galatasaray Tüzüğü’nün
gereğini tam olarak yerine getirdiği” bir olayı bahane ederek
kavganın, “Sadece Galatasaray Lisesi mezunlarının değil, lisede bir
yıl okumuşların bile üye yapıldığı ama liseden mezun olmayan, bir
yıl okumayan ‘efsane’ başkanların bile üye kabul edilmediği” bir
derneğin… “Galatasaray Kulübü’nün Sicil Kurulu üyelerine Disiplin
Kurulları vasıtasıyla verdikleri cezaların ‘haksız olduklarını’
Divan Kurulunda anlatmaya çalışanların ‘sözlerini kesen” ve
“konuşturtmayan” bir Başkan’ın… Sonunda işi, ‘Ali Sami Yen’in
mezarı başında anıldığı törende omuz atmaya kadar götüreceklerini
anlamalıydı Kulüp Başkanı Mustafa Cengiz ve itidalini muhafaza
etmeliydi. Hem de Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu’nun
son Divan Kurulu toplantısında “o son derece ağır konuşmasına”
rağmen!..
Bakınız, Galatasaray’da bu “Başkanlar kapışması” sürerken
İstanbul’dan telefonla “Bir Bilen” aradı beni!..
Dedi ki; “Eski Yunancada ‘Strategos’ diye bir sözcük vardır;
‘Strateji hazırlayan’ anlamına gelir, o devirde Yunanlılar
‘Strategos’u ‘Yönetici’ anlamına kullanırlardı.”
Ve devam etti; “Aristoteles der ki; ‘Stragetos için elzem olan,
doğru kişiye, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru
şekilde kızabilmek erdemine sahip olmaktır. Öğrenilebilen,
geliştirilebilen, bu erdeme sahip olmayan kişilerin ‘Stragetos
olmayı düşünmeleri’ bile onlar için felakete giden bir yola sapmak
gibidir.”
Bir Bilen sustu; beş on saniye sessiz kalınca, sordum;...