Lafı, yazıyı uzatmama gerek yok;
Portekiz’e Portekiz’de yenilip “Dünya Kupası’na veda etmeyi” Serdar
Ali Çelikler kardeş dört cümle ve 41 kelime ile özetlemiş...
Diyor ki; “Hollanda’dan 6 yiyen takımdan Portekizlilere tırnak
yediren takıma döndüğümüzü de unutmayalım. Terimist ve Güneşist
isimler Kuntz’u hedef tahtasına oturtacaklardır. Ama senin kalecin
11 metreden kafa golü yerse golcün penaltı kaçırırsa hoca da bir
yere kadar. Portekiz bu hâliyle Dünya Kupası’nda da pek bir varlık
gösteremez.”
Bu satırlar bana “benzer bir tabloyu” hatırlattı; “Millî takım
yerine “Galatasaray’ı, Kuntz’un yerine Torrent’i” koyun; Hedef
tahtasındaki adam ne yapsın?..
Bakın ne diyor, maçtan sonra “Hedef tahtasına daha maç biter bitmez
oturtulan” adam... “Maç sonunda bir daire oluşturduk, bir araya
geldik. Burak’a, ‘Gurur duymalısın çünkü bu takımın kaptanısın’
dedim. Letonya karşısında Burak’ın penaltısı olmasa, bu takım
burada olmazdı. Bazen de şansa ihtiyacınız olur.”
Teşekkürler millî takım, teşekkürler Kuntz!..
Tuğrul Demir ve Fevzi Zemzem üzerine...