Avrupa’da oynayan ‘Türk asıllı’ en iyi ve en büyük futbolcu
kimdir” sorusunun cevabı “tek futbolcuyu” işaret eder; Mesut
Özil!..
Bakınız, Ardalar, Buraklar, Selçuklar başta ey Türk futbolcuları,
“diz yan bağ kopmasından sonra üç aylık tedavi sonucu sahalara
dönen” Özil’in bir “başarı reçetesi” var. Hepinizin “örnek ve ders
alması, uygulaması gereken” bu reçeteyi “Bir Bilen” arşivinden
bulup gönderdi; aynen sütunuma alıyorum:
“Premier Lig başta, Avrupa’nın büyük liglerinde oynayanların 70-80
maçlık istikrarlı bir yıldız performansı için, organizmalarının
kimyasal ve hormonal düzenini dönüştürüp mükemmel bir kondisyona
sahip olmaları gerektiğini bana sakatlığım öğretti. Ameliyat
sonrası kişiye özel hazırlanan programa göre yaşamaya, antrenman
yapmaya, beslenmeye, günde 8 saat düzenli bir şekilde uyumaya
başladım. Organizmamın yapısını, işleyişini, onu bilinçli olarak
nasıl en üst düzey yapıya ve işleyiş düzenine getirebileceğimi
öğrendim. Şekerli, unlu mamulleri hayatımdan çıkardım. Günde üç
litre suyu, yeşil çayı, balığı, temel protein ve yağ türlerini
vazgeçilmezlerim yaptım. Uyguladığım program, organizma kimya,
hormon yapı ve işleyişini değiştirip, yıldız futbolcu kurgulayacak
özellikte olduğu için bir süre sonra sonuç ortaya çıkmaya başladı.
Organizma yağ oranım yüzde 12’den yüzde 7’ye düştü. Zayıfladım ama
kas kitlem arttı. Sıra dışı kondisyon sahibi olmanın, muhafaza
etmenin yöntemini artık biliyordum. Tabii bütün bunların ancak ekip
çalışmasıyla gerçekleşebileceğini de unutmuyorum.”
“Sık sık sakatlanan, istikrarsız ve düşük performanslarıyla
tribünlerden tepki toplayan, kondisyon fakiri, geceleri barlarda
dolaşan yıldız ve yıldız adayı futbolcularımızı ‘Mesut Özil
durumuna getirmek için’ ilk şart nedir” sorusunu sorduğumda Turgay
Renklikurt Hoca’m dedi ki; “Öncelikle futbolcuya bu eğitimi verecek
bir hoca ve bu hoca ile birlikte, futbolculara bu eğitimin
verileceği ortamı hazırlayacak, dahası destek olacak uzmanları
bulacak bir yönetim olm...