Yazımın sonunda söyleyeceğim şeyi, daha ilk cümlede yazayım;
“Fatih Terim olmasaydı, Galatasaray şu anda puan cetvelinde
Beşiktaş’tan beter ve belki de Fenerbahçe’nin hemen biraz üstünde
olurdu!..”
Fark ortada; Terim “sadece bir teknik adam değil”, her anlamı ile
“bir liderdir” ve Beşiktaş’ta da, Fenerbahçe’de de “böyle” bir
lider yoktur!..
Hata yapmıyor mu; elbette o da insan, hata yapmıştır, yapmaktadır
ve yapacaktır da!..”
Ama “lider odur” ki, yaptığı hataları telafi etmek, isterken
“başarı kapılarını zorlamak” ve nihayet “hedefe ulaşmak” onun için
“hayatın normal bir formudur!..”
Eğer “Fatih Terim Galatasaray’ın başında olmasaydı”, bakınız
Galatasaraylılar, “nelerin olacağını” daha ilk cümlemde yazdım,
sıra, “neler olmazdı” da:
- Galatasaray yönetimi, bugün oturdukları koltuklarda olmazdı.
- Galatasaray futbol takımı, “şampiyonluk yarışı içinde”
olmazdı.
- Galatasaray’ın bir antrenmanına “para ödeyerek, 41 binden fazla
seyircinin geldiği” rekor olmazdı.
- Galatasaray taraftarı, “umut içinde” 35 binden fazla bir ortalama
ile Ali Sami Yen Türk Telekom Stadı’nın tribünlerinde olmazdı.
- Galatasaray futbol takımı, “ilk yarıdaki golcüsüzlük,
sakatlıklar, cezalar kaosu içinde” ve “yıkıcı” eleştirilere rağmen,
hâlâ “Şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri” olmazdı.
“İyi bir başkan” olabilirsiniz, iyi, hatta “çok iyi bir teknik
adam” olabilirsiniz, ama “lider olmak” başka bir şey. İşte
“Galatasaray’ın kulüp olarak da, takım olarak da şansı”, Terim gibi
bir lidere sahip olmasıdır!..
Galatasaray’ın futbol takımının başında olduğu 8 sezonda,
“kazandırdığı kupalar, kırdırdığı maç sayısı, galibiyet, gol
rekorları” bugüne kadar “hiçbir yerli ya da yabancı teknik adama
nasıp olmamış”, bundan böyle de nasip olması çok zor bir “rakamsal
başarıyı işaret ederken”, teknik adamlık kariyerine, “liderlik”
karizmasını da eklemenin bir büyük kulüp için “nasıl bir şans
olduğunu” ortaya koyuyor.
Bakıyorum...