G. Saray sahaya “tek takım” hâlinde değil, “üç takım” hâlinde
çıkıyor! Bu dağınıklık takımı Şampiyonlar Ligi’nden bile edebilir…
Ben, nadiren “takım analizi sayılacak” yazılar yazarım. Bugün
onlardan biri ile karşınızdayım, sevgili okurlarım;
“Galatasaray’daki arızaları ve arızalıları” yazacağım!..
En son söyleyeceğim sözü, en başta söyleyeyim; “Sarı-kırmızılı
takım, sahaya “tek takım” hâlinde değil, “üç takım” hâlinde
çıkıyor!..
“8” kişilik Galatasaray Takımı bir; “1” kişilik “Onyekuru takımı”
iki, “2” kişilik “Belhanda / Feghouli” takımı, üç!..
Galatasaray’ın santrforları Diagne ve Mitroglou “8 kişilik takımda
oldukları için”, ne Belhanda / Feghouli takımından, ne de Onyekuru
takımından “gollük pas” alabiliyorlar.
Belhanda topu alınca, Feghouli’yi, Feghouli top alınca Belhanda’yı
arıyor, bulamayınca çalıma, top sürmeye başlıyor, ya kaptırıyorlar
ya da “topları benim Urla’daki evimin arka bahçesine düşürecek
şutlar” atıyor, elbette arada bir de gol.
Onyekuru gelince, “al, sür, çalımla, şut at” ve 90 dakikayı
tamamla; elbette yarıdan fazlası “kaptırılan top” ya da karavana,
arada bir de gol!..
Sağ kanat da, sol kanat da “böyle olunca”, iki “golcü” ortada
“elleri bellerinde” top ve pas bekliyorlar ya da santralara kadar
gelip, top almaya çalışıyorlar!..
Ayrıca, “8 kişilik” takımın da arızaları var; Muslera’dan
başlayalım:
O artık “eski Muslera” değil; “tuttuğu topları ‘zaman geçirmek
isteyen küçük takım kalecileri gibi’ elinden çıkarmamaktaki ısrarı,
neden sonra yaptığı degajların rakip stoperlerince kolaylıkla
karşılanması ya da taca gitmesi bir yana, “yenmeyecek goller
yemesi” ile ünlenmeye başladı. Galatasaray gelecek sezona “kaleyi
alacak” bir oyuncu aramalı ve bulmalı!..
Fernando ve Mariano, “geldikleri sezondaki performanslarının çok
gerisinde”; inşallah “Afrikalı ve Brezilyalı futbolcuları, İstanbul
geceleri büyülüyor” sözü onlar için geçerli değildir. Değildir de
“bunca uzun zaman” ned...