Çok branşlı” kulüplerimizin, başta Galatasaray, Fenerbahçe,
Beşiktaş olmak üzere şikayetleri aynıdır ve haklıdır; “Basketbol,
voleybol başta ‘amatör’ denilen şubelere çok fazla para harcıyoruz.
Bu şubelerin gelir-gider hesabı, gider tarafı çok ağır basan bir
sakatlık içindedir; devlet yardım etmelidir. Yoksa futboldan gelen
paralarla bu branşlara yaptığımız mali destek, büyük ölçüde
UEFA’nın mali fair play ilkelerini zedelemekte ve kulüplerimiz ceza
almaktadır!..”
Buraya kadar tamam mı; hayır; tamamlık, “Devletin nihayet anlayış
göstererek bu sorunu çözmek için geçen sezon içinde atılan ‘vergi
iadesi’ adımının yürürlüğe girmesi” ile “kulüpler ve amatör şubeler
adına” tamamlanmıştır!..
Bugüne kadar giderek “futbollaşan büyük kulüplerimiz” başta, bütün
kulüplerimiz “Kulüpler Birliği desteğini de alarak” zaten
“ayaklarını Ankara’dan hiç kesmemişler”; yıllardır vergi afları,
borçların yeniden yapılandırılması, mekan, saha, stat, tesis
destekleri gibi ulufelerle beslenmişlerdir!..
Bunlara rağmen, bugün hâlâ “Amatör şubeler yüzünden battık,
batıyoruz” çığlıkları atılıyorsa, bu çığlıklar “gerçek olmayan
bahaneler yüzünden değil, sadece ve sadece kulüplerimizi yöneten
‘benden sonra tufan’ zihniyetiyle har vurup harman savuran
yönetimler yüzündendir!..”
İşte, Mustafa Cengiz, hemen her hafta açıklıyor; “Bu kadar kısa
zamanda mali bakımdan negatif ve yukarıya doğru uzanan gelir-gider
/ borç-alacak farkı eğrisini aşağıya doğru nasıl çevirdiklerini ve
kulübü kâra geçirdiklerini”; bunun sebebi, “inanılmazı başarmak”
mı, yoksa “yapılması gerekeni” yapmaya başlamak mı; elbette ve çok
açık ki, “yapılması gerekeni yapmak!..”
Eee, “amatör” denilen şubelere “Devletin verdiği vergi desteği”
ortada iken, nasıl oluyor da sevgili Mustafa Başkan, “basketbol
başta, amatör şubeler için” adeta ağlıyor ve Galatasaray camiasını,
taraftarını da ağlatıyor?..
“Şu mektepler olmasaydı, maarifi nasıl çok daha iyi idare ederdim”
diyen Maarif Bakanı gibi!..