“8 maçın 7’sinde” forvetlerimiz, golcülerimiz “sadece üç gol
çıkarabilmişler”; bu tablo, Avrupa Şampiyonası finalleri için,
bizlere ne anlatıyor?.. Fransa’dan “Bir puanla döndük” ve kâğıt
üzerinde olmasa da, “fiilen” Avrupa Şampiyonası finallerine
kaldık.
İki maçımız daha var; Türkiye’de İzlanda ve deplasmanda Andorra
karşılaşmaları.
Bizi “tehdit eden” takım; İzlanda… Onların “19 puanımıza karşılık”
15 puanı var ve kalan iki maçları; “Bizimle” Türkiye’de, Moldova
ile evinde…
Onlar kalan iki maçlarını da kazanacak ve 21 puan yapacak, biz iki
maçımızda “İki puan alamayacak” ve 20 puanda kalacağız ki, İzlanda
finallere gidebilsin!..
“Bu talihsiz” son için “çok ama çok büyük sürprizlerin olması
gerek” ama son iki maçını evinde Moldova, deplasmanda Arnavutluk
ile oynayacak olan Fransa’nın önünde “grubu lider bitirmemiz” çok
daha akla ve mantığa yakın gelmiyor mu?..
Şenol Güneş Hoca’yı ve talebelerini “grubun son iki maçlarının
kaldığı” bir dönemde, “Fransa’nın ve İzlanda’nın önünde ‘liderliği
savunabildikleri’ ve sürdürdükleri için” kutlamak gerek. Hem de
“normal kutlamanın” çok fazlası ile. Ve de pazartesi gecesi için
“özellikle” de kalecimiz Mert’i!..
Bu arada Fransa Teknik Direktörü’ne de bir “teşekkür borçluyuz”;
sahanın en kötüsü Ben Yedder’e 72 dakika tahammül edip, Giroud gibi
bir golcüyü kulübede “yanında oturttuğu için!..”
Anlaşılıyor ki, Horozların hocası Didier Deschamps “bizden” çok
korkmuş!..
Fazla “ukalalık yaptım” galiba; “daha fazlasını” Fransa maçının
teknik / taktik analizlerini” pazartesi gecesinden beri yapan,
yazan, yorumlayan futbol ulemamıza bırakarak, geliyorum, bir “spor
yazanı” olarak “üzerinde önemle duracağım” konuya!..
“Bu futbol” gruptan çıkmaya yetecek ama “finallere yetecek” mi;
işte bütün mesele!..
Sekiz maçta 16 gol atmışız; ama “Dörderden iki Moldova maçını
çıkaralım”, geriye kalan “bir Andorra maçı da dâhil” yedi
karşılaşmada sekiz golümüz var!..
G...