Artık “sözün bittiği” noktadayız; Gomis’in gitmesi
kesinleştikten sonra geçen altı ay içinde “bir golcü transferini
yapamayan” bir Başkan ve “futboldan da sorumlu” Başkan Vekili var
ortada.
Ve de “ortadaki” acıklı ve hazin tablo için “sadece bu transferler
konusunda ve buna ilişik yöneticilik anlayışı” bakımından Türk Dil
Kurulu sözlüklerinde karşılığı “Becerisi olmayan, usta olmayan,
maharetsiz” olan “beceriksizlik” ve de “gerçekleri görebilmekten
uzak, ileri ve uzak görüşlü olmayan” olan “basiretsizlik”
kelimelerini kullanmaktan başka yapabileceğim, yazabileceğim bir
şey yok.
“Bu kelimelerden daha hafifini bulmak” Galatasaray Kulübü’ne,
Galatasaray camiasına, Galatasaray taraftarına ve Galatasaray
futbol takımına “haksızlık olur!..”
Bu kelimelerden “daha ağırlarını kullanmak” ise Galatasaray Kulübü
Başkanlık ve Başkan Vekilliği makamlarına, “bugün bu makamlarda
oturanlar” çok açık ki, “golcü transferi bakımından” hak etmiş
olsalar da, “haksızlık olur!..”
Bir önceki Başkan, “Lucescu gibi, yaşı yetmiş, işi bitmiş bir
teknik adamın ayağına gitmiş” eli boş dönmüştü.
Bugünün Başkan Vekili, “Her şeyde kendisiyle de, kulübüyle de
anlaşmıştık” dediği bir futbolcuyu alarak İstanbul’a “o golcü ile
beraber” dönmek ve havaalanında “kahraman komutan” edası ile “Ey
taraftar, işte söz verdik tuttuk” gösterisi yapabilmek için
Dubailere kadar gitti; eli boş döndü!..
Vah Galatasaray vah, seni kimler, nasıl yönetiyor; kimlerin
ellerinde kaldın?.. GS Divan Kurulu ve
“duayenler!..”
Ey Galatasaray Divan Kurulu’nun genç üyeleri… Artık bu kurula
ağırlığınızı koyun. “Her şeyi biz biliriz” edası ile o kurulun
kürsülerinde “nutuk atan” ve de “her nutuklarında ezberlenmiş
üslupları ile tahmin edilen, bilinen, âdeta ezberlenmiş
görüşlerini” tekrar ve tekrar “tekrar eden” duayenlerin kurulunuzu
etki altında bırakmalarının ve yönlendirmelerinin önüne
geçin!..
Eğer “onların ‘zaman tünelinde kalmış’ görüşleri,
‘Galatasara...