Çağlayan Adliyesinde önceki gün 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin
vereceği kararı “dört de değil sekiz gözle bekleyenler” vardı ama
nafile!..
Mahkeme, “İdari İbrasızlık üzerine verilmiş tedbir kararını
kaldırmadı” ve sekiz gözle bekleyenler yaya kaldı!..
“Değiştirmek” değil, “yıkmak için” çabaladıkları Mustafa Cengiz
yönetimi “23’üncü şampiyonluk, kulübü mali yönden güçlendirme, yeni
tesisler, Ada, Riva - Florya problemlerini çözmek için”
çalışmalarına, hiç olmazsa “yeni bir engelleme girişimine kadar”
gönül rahatlığı ile devam edecek!..
Bakınız, “bütün ama bütün Galatasaraylılar”, taraftarın Çağlayan
Adliyesi önünde açtıkları pankartlara dikkat etmeli ve şapkalarının
önlerine koyarak “bu pankartlarda yazılanların ne kadar haklı
olduğunu” düşünmelidirler!..
İşte o pankartlarda yazanlar; “Galatasaray halkındır, lisenin
değil” / “Mekteb-i Sultani onurumuzdur, liseci zihniyet
sorunumuzdur” / “Milyonlarca ses ‘Galatasaray halkın’ diyor” /
“Tüzük değişsin üyelik açılsın!..”
Galatasaray’daki sorun “Lise değildir, ‘liseli’ değildir;
Galatasaray’daki sorun, “Galatasaraylılar Derneği’nin içinde
toplanan, o dernekten güç alan bir gruptur; ‘Liseciler’ diye
nitelenen bir gruptur!..”
Galatasaray’da “sorun olarak ortaya konan” ve de “Ayrımcılık
yapılıyor, sona erdirilmeli” diye kıyamet koparılan (Çarşamba günkü
divan toplantısında da konuşuldu) sorunun kaynağı “Galatasaraylılar
/ Liseliler / Taraftarlar / Yazar ve Çizerler değil”, işte o
“Liseci gruptur”; zira “Galatasaray Kulübü bizimdir” hayalinin
peşinde koşmakta, “kendilerinin istek ve beklentilerini ‘tam
karşılamayan’ yönetimleri bile değiştirmek için” ellerinden geleni
artlarına koymamaktadırlar!..
İşte 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin “tedbir kararını kaldırmasını
sekiz gözle bekleyenler” bu Lisecilerdir!..
Bir dernek düşünün, adı “Galatasaraylılar Derneği”; ama mesela
Prof. Dr. Ali Uras gibi “efsane bir Galatasaray sporcusu, efsane
bir Galatasaray Başkanı üye olamıyor!..”