Galatasaray “favorisi olduğu” Süper Lig’e “çok kötü” girdi.
Herkes soruyor:
“Neden?..”
“Hazırlık maçları” dâhil, Süper Kupa’da da, ligin ilk iki maçında
da görüldü ki; “Galatasaray ‘Takım gibi’ futbol oynamıyor!..”
Nedenini de, “genellikle” yorum yapan, yorum yazan arkadaşlarımız
“körün filleri tarifi gibi”, ancak “filin tuttukları yerini
anlatmak” misali, “görmek istedikleri yeri” görerek
anlatıyorlar!..
Kimi sorumlu olarak “Başkan ve yönetimi görüyor”, kimi “Fatih
Hoca’yı”, kimi “defansa bakıyor”, kimi “orta sahaya”, kimi
“Diagne’ye ya da Belhanda’ya!..”
Bunların “hepsinde” saygı ile karşılanacak ve üzerinde durulacak
“haklılıklar” var…
Var da, acaba “başka” neler var; dahası “sahadaki futbolu etkileyen
ve de Galatasaray’ı takım oyunundan uzaklaştıran neler”
var?..
“Bir Bilen’e sordum”, bana “ekranlarda konuşanlardan, spor
sayfalarında yazanlardan çok başka şeyler” söyledi.
Sıralayalım…
1 - “Falcao’un alınacağı, Diagne’nin satılacağı” yaygarası (Evet,
aynen ‘yaygara’ dedi) bütün oyuncularıyla kadroyu ve sahaya sürülen
11 ile takımı ve hatta teknik ekibi, taraftarı ve camiasıyla bütün
bir Galatasaray’ı ‘olumsuz yönde’ ve hele hele ‘psikolojik olarak’
çok etkiledi. Misal iki oyuncunun üst üste iki maçta ‘gereksiz’
kırmızı kart görmelerinde, psikolojik bozukluğun, konsantrasyon
eksikliğinin rolü var. ‘Amatörce’ davranıldı. Hatalar yapıldı ve
yapılmaya da devam ediyor!..”
2 - “Takım, psikolojik olarak ne kadar hırpalandıysa, onu ‘bir
nebze’ telafi edecek ‘fiziksel güç’ takviyesi de yapılamamış.
Tribünden ve TV başından gördüğüm kadarı ile futbolcuların çoğu
‘maçların içinde kısa süreler hariç’ şampiyonluk iddiasında olan
bir takımın oyuncuları gibi mücadele etmiyorlar, hırs yok. Adeta
sezon sonu yorgunluğu varmış, gibi dinlene dinlene oynuyorlar.
Evet, Afrika ve Güney Amerika turnuvalarından dönen oyuncular için
‘bu durum’ b...