Galatasaray Kulübü Divan Kurulu toplantıları “iyi ki” GS TV’den
“naklen” yayınlanıyor; yoksa, Türk sporunun “en eski, en tarihî, en
köklü ve de kökü sadece ülkemizin değil, dünyanın marka olarak en
değerli eğitim kurumlarından birine dayalı” kulübünde,
Galatasaray’da hâlâ ve hâlâ “hangi zihniyetin hâkim olduğunu”
göremeyecek, öğrenemeyeceğiz!..
Çarşamba günü, öğleden sonra “gene” saatlerce ekran başında kaldım.
Galatasaray Lisesi’ndeki Galatasaray Kulübü Divan Kurulu
toplantısını izledim.
Toplantı, Tevfik Fikret’in, “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir
şairim” dediği ve de “bu sloganın, çarşamba günü de ağızlardan,
dillerden eksik edilmediği” bir salonda yapıldı!..
Ne var ki, “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür”
Galatasaraylıların üye olduğu nasıl bir Divan Kuruludur ki,
“bazı üyeler istedikleri kadar, istedikleri gibi” konuşabilir ve
konuşma hakkına sahiptir ama “bazı üyeler daha kürsüye çıkarken
“Zaman kalmadı, 3 dakikayı, 5 dakikayı geçirmeyin” uyarıları ile
karşılanır ve “o kısıtlanan konuşma” da salondan yapılan sataşmalar
önlenmediği için, rayından çıkarılır ve de “konuşmacı, meramının
m’sini bile doğru dürüst anlatamadan” kürsünden inmek zorunda
kalır?..
İşte çarşamba günkü son “acı” örnek: “bir başka Dernek
(Galatasaraylılar Cemiyeti)”, “sahte imzalar tespit ederek
Galatasaray Lisesi mezunu 139 gencin (Yasal müracaatlarını
yapanların hepsi bu yıl üye alınacaklar) üzerinden yürütülen,
dahası, Galatasaray tüzüğünün de paspas edildiği garip bir toplu
kulüp üyeliği skandalını ortaya çıkaran”, Mustafa Cengiz
yönetiminin de arkasında durmasıyla, “görevini eksiksiz ve tam
olarak yapan” Galatasaray Kulübü Sicil Kurulunun “Galatasaray
Lisesi mezunlarının ‘Kutsal’ cemiyetinin de üyesi olan” 5 üyesini
Disiplin Kuruluna sevk ederek, âdeta kulübe savaş açar!..
Yani, Galatasaraylılar Cemiyeti, “Galatasaray Kulübü’nün iç işi
olan ve Kulüp Tüzüğü’nün gereği alınan” bir karar için, “Kulübün
Sicil Kurulu üyelerini kendi cemiyetinin...