Kusura bakma Burak Başkan, kusura bakma…
1955’te “spor yazarak” başladığım meslek hayatımda, “Galatasaray
başkanları içinde” inanmalısın ki, senden başka “ne yaptığını,
neden yaptığını ve de ne yapacağını bilmeyen” bir başkana
rastlamadım; rahmetli Refik Selimoğlu’ndan beri…
Yazıklar olsun sana, “başkan olduğun” seçime “seninle beraber
giren” ve “sonra seninle beraber olan” herkesi “ortada bırakarak”
ve de göz göre göre “mücadele etmeden” bırakıp kaçıyorsun…
Tıpkı 2000’li yıllarda “bırakıp kaçan” ‘Kayınpeder’in gibi
kaçıyorsun… Ama o “ne yaptığını ve ne yapması gerektiğini bilen”
bir başkandı. Nitekim “UEFA şampiyonluğu dahil, onca kazanılan
kupaya rağmen”...