Bugün dünya kulüplerinde sadece bir oyuncu için ödenen bonservis
bedeli, bizim “en büyük” kulüplerimizden birinin yıllık bütçesi!..
“Atmasyon süreci” bitti, “gerçekle yüzleşme ayı” geldi; göreceğiz
bakalım; “palavra” bombalarından kaçı patlayacak kaçı
patlatılabilecek?..
Ocak ayının ilk günlerine bakarsak, ortada “bomba olarak”, tam da
“Eskiyen ayları ne yaparlar, kırpar kırpar yıldız yaparlar” sözüne
uygun isimler dolaşıyor, ortalıkta; “Demba Ba Galatasaray’a, Burak
Yılmaz Beşiktaş’a, Yasin Fenerbahçe’ye… Ozan Tufan takasa, Tolgay
takasa… Volkan Demirel affa… vs… vs…”
Tablo ortada: “Borcu, borçla kapatan, dolar / avro ile alışveriş
yapan, kur arttıkça artan faizlerle borçlarına borç katan” bir
fasit dairenin tutsağı olan kulüplerimizin durumu yürekler
acısı!..
Futbol ise “Dünyada öyle bir karadeliğe dönüştü” ki, ancak
“çekimine dayanabilen” ekonomi başta, her yönüyle “dev kulüplerin
gösterisi” hâline geldi!..
Bugün “sadece bir oyuncu için ödenen bonservis bedeli”, bizim “en
büyük” kulüplerimizden birinin yıllık bütçesi!..
Bunları neden yazıyorum; “Boğaya özenen kurbağa” oyununa artık son
vermemiz, gerçekleri görmemiz, ona göre yaşamamız gerek!..
Bizimkiler “10-12 milyon avroya iki oyuncu satıp 4 oyucu almak
hesapları yaparken”, elin oğlu “250 milyon avroyu bastırıp” bir
oyuncu transfer ediyor, oyuncuya ödenecek olan paralar da başka
fasıl!..
İşin içinde “dev ekonomiler, Çin’den Maçin’e dolar / avro
milyarderleri, Rus oligarkları, petrol şeyhleri var”; aynaya bakıp,
kendimize soralım; “Sende ne var?..”
Fazla uzatmayayım; ya “Sen de bulacaksın, bir oligark, bir dolar /
avro milyarderi, bir petrol şeyhi” ya da…
Evet, burası “itiraz ettiğimiz” ve hemen “geri çekilen” ama
üzerinde düşünülmesi, durulması gereken “Ali Koç formülünün, sadece
Fenerbahçe için ve de geçici olarak değil, Türk futbolunun bütünü
için ve kalıcı olarak” uygulanmasının tartışılmaya açılması!..
Yani, “UEFA’lara, FIFA’l...