“Vaatlerinin hemen hemen
hiçbirini” yapamadı, “umutlar boşa çıkmaya” başladı ve de “isyan
etmeye başlayan tribünlerin nabzına şerbet vermek” ile “bugünlere”
gelindi!..
“Ali Koç” efsanesinin yaldızlarının döküldüğünün, kulübün “Fener
Ol” kampanyasından önce “Başkan Ol” gerçeğini beklediğinin ortaya
çıktığı bu dönemde, tablo acının da acısı!..
Aylardır, “hedef saptırarak” camianın ve taraftarın gözlerinin
“Fenerbahçe’nin içinde olanlara ve de olmayan, olamayan,
oldurulamayanlara bakmaması için” neredeyse hemen her konuşmasında,
her toplantıda “Galatasaray’a ya da onun başkanına, yöneticilerine,
onun futbol hocasına, yetmedi, onun “eski” basketbol hocasına,
onların üzerinden ‘dolanarak’ hakemlere, federasyonlara göndermeler
yapmak” Ali Koç’un “cankurtaran simidi” hâline geldi; yazık!..
Bir “Comolli’yi Mustafa Cengiz getirdi, bize bunca başarısız
futbolcuyu Fatih Terim transfer ettirdi, düşme hattının etrafında
dolanarak, koca sezonu ‘sıfır averaj ile bitirmemizin sebebi’
Abdürrahim Albayrak’tır, gırtlağa kadar borca batmamızın, yeterli
paraları bulamadığımız için UEFA’nın elimizi kolumuzu bağlaması da
Galatasaray yüzündendir” demediği kaldı!.. Bak, Sayın Ali Koç, daha
bu hafta 17 Haziran Pazartesi günkü Cumhuriyet’te Barış
Tekelioğlu’nun “Sarıyla lacivertten turuncu çıkmaz” başlıklı bir
yazısı vardı.