UEFA “sen”, Şampiyonlar Ligi elemesinde “Başakşehir (Türkiye)
ile Olimpiyakos (Yunanistan) maçına “İsrailli bir hakem verirsen”
ne olur; işte “Çarşamba gecesi olduğu gibi”, tam bir hakem
kıyımı!.. Sahne 1: Doğu Akdeniz’de, “el ele” Türkiye’ye
cephe almış iki ülke var; Yunanistan ve İsrail!..
UEFA “sen”, Şampiyonlar Ligi elemesinde “Başakşehir (Türkiye) ile
Olimpiyakos (Yunanistan) maçına “İsrailli bir hakem verirsen” ne
olur; işte “Çarşamba gecesi olduğu gibi”, tam bir hakem
kıyımı!..
Daha, ilk 21 dakikada Türk takımının oyuncularına “sarı kart
üzerine sarı kart göstererek”, adeta “Sizin kolunuzu kanadınızı
kıracağım” gösterisine çıkan İsrailli, “maç bitiminde soyunma
odasına giderken” bir “âdeta” daha, “rövanş maçını” da garanti
altına almak üzere, bu defa da “kırmızı kartlar” dizisini tamamlama
gösterisi ile “görevini” tamamladı!..
Bir maç “bu hava içinde oynanırsa” penaltı da kaçar, gol de kaçar,
kaçar da kaçar!..
Yooo, yukarıdan beri yazdıklarım için “bu nasıl bir kurgu” demeyin,
“insanoğlu bu”; “bilinçaltı, bilincine hâkim olmaya başlayınca” her
şeyi yapar; zaten yaptı da!..
Sahne 2: “Şımarmış, laubali” Luyindama – Marcao ikilisi 90 dakika
boyunca “Kupayı Akhisarspor’a vermek için” ellerinden geleni ardına
koymayınca, dahası Galatasaray takımının “birkaçı hariç” diğer
oyuncuları da “Nasıl olsa kazanırız” havasında sahaya çıkınca,
“küme düşmüş” Ege takımı, maçın “etkin” istatistiklerini “lehine
çeviren” bir futbolla saha içinde sarı – kırmızılı futbolculara,
tribünlerde ve TV başında da sarı – kırmızılı taraftarlara ecel
terleri döktürdü; helal olsun onlara da, Hocalarına da. “Kupayı
kazansalar”; hak etmiş olurlardı!..
Tablo ortada; “top hâkimiyeti yüzde 70 / 30, pas sayısı 616 / 250
ve pas isabeti yüzde 88 / yüzde 71” Galatasaray lehine olacak; ama
terazinin kefesinde görülen “ş...