Konu Galatasaray olunca “yabancı konusunu” gündemden eksik
etmeyen ve de sık sık “en öne çıkaran” spor medyamız bir de slogan
buldu; “Millî Marşımızı söyleyemeyenler, söyleyenler!..”
Sporun “en ağır suçlarından biri olan” ve de bol bol “ırkçılık
kokan” bu ayrımcı yafta, dönüp dolaşıp Galatasaray’ın üzerine
“Demokles’in kılıcı” gibi asılmaya çalışılıyor!..
Türk Atletizm ve Türk Basketbol Millî Takımlarımızda “Amerika,
Afrika devşirmesi” sporcuların aldıkları, katkı koydukları
madalyalarla mutlu olurken “İstiklal Marşımızı söyleyebilmek”
sloganını unutanlar, kulüp takımlarında “5 yabancı ile sahaya
çıkan” basketbol takımlarımızı görmemezlikten gelenler, iş
Galatasaray’a gelince “Millî Marşı söyleyemeyen 11 yabancı”
yaftasını, haberlerine başlık, yorumlarına “hesaplık”
yapıyorlar!..
Bütün dünyada, kulüp takımlarının başarı ve puan sıralamaları
“oynayan oyuncuların nüfus cüzdanlarına bakılarak değil”, doğrudan
“takımın hangi ülkenin olduğuna bakılarak” yapılır ve “ülke puan ve
sıralamaları” da böyle tespit edilirken, biz hâlâ “Kulüp takımında
Millî Marş testini geçen sporcular var mı, yok mu” garabetinin
peşinde koşturuyoruz!..
“Galatasaray UEFA Kupası’nı, Süper Kupa’yı kaldırdığında”, acaba
UEFA’lar başta Avrupalılar “Takımda 7 Türk futbolcusu , 4 yabancı
futbolcu vardı” hesabını yaptı mı?..
Bugün Galatasaray “Şampiyonlar Ligi şampiyonu olsa”, çıkıp da “Bu
sayılmaz, zira ilk 11’de Türk Millî Marşı’nı söyleyen yoktu” mu
denilecek?..
Eğer, “Türk futbolu, “eskisi gibi” kendi sınırları içine
hapsedilip; “Bize Millî Marşımızı söyleyen oyuncularla oynanacak
Süper Lig ve Türkiye Kupası yeter” denilecekse, o zaman “boş
tribünler, TV başları ne olacak” diye düşünmemiz gerek. “Maç naklen
yayınları, o kalitede bir lig için kaç para edecek” onu düşünmemiz
gerek.
Dahası, “bugün bonservis bedeli olarak” bir Deniz Türüç, bir
Falcao’dan çok daha pahalıya transfer ediliyorsa ve Türkiye’de
oynayan bütün takımlardan Deniz Türüç kalitesinde...