Bakınız, “bu başlık altındaki” yazımda “ne söyleyeceğimi”, “Bir
yıllık iki örnek ile” anlatacağım; sadece “iki” örnek!..
Böylece “transferin, transfer olması için” sadece “almanın” ya da
“sadece satmanın” iyi olmasının yetmediği, “alma ve satmanın aynı
transfer ayı içinde ‘iyi olarak’ yapılması gerektiği” ortaya konmuş
olacak!..
İşte “Fenerbahçe”; geçen sezon “satmayı çok iyi bildi” ama ne yazık
ki, “almayı” bilemedi; çok kötü transferler yaptı; sonuç
ortada!..
Galatasaray ise “iyi transferler yaptı” ama “satmayı bir türlü
beceremedi”; yüzüne gözüne bulaştırdı; tablo ortada!..
“Satacağın” oyuncuları daha başta “Bana yaramaz, onları satıp,
yarayacak olanları alacağız” diye pazara çıkarırsanız ve de hele
hele UEFA’nın “Ancak sattığın kadar alabilirsin” sınırlamasına
uymak zorunda iseniz, işte “bugünkü tablo” ile karşı karşıya kalır;
onca iddiaya karşı “suspus” olursunuz; değil mi, Galatasaray’ın
sayın yöneticileri?..
Yirmi yedi yaşında, 1,93 metre boyunda, 86 kilogram ağırlığında
“Mbaye Diagne” adlı bir Senegalli forvet çıkar, sizlerle işte
“böyle” köşe kapmaca oynar ve kıvrım kıvrım kıvrandırır!..
Kulübünün “şampiyonluk gecesine” katılmaz. Arap kulüplerinden biri
ile anlaşır, kulüp de anlaşmak üzere görüşmelerini sürdürürken,
sosyal medyada “Galatasaray’da kalacağım, dört yıl daha kontratım
var” duyurusunu yaparak herkesi şaşkına çevirir.
Medyada da “13-15 milyonluk bonservis satışından yüzde 10 komisyon
istiyor” iddiaları ayyuka çıkar!..
Galatasaray yönetiminde ise “çıt” yoktur!..
Fatih Terim’in “Şampiyonlar Ligi için verdiği ‘nokta transferler’
listesi” askıya alınır ve Galatasaray sezonu açar!..
Hayırlısı!.. Farkları, fark etmek!..
İşte, “futbolda vefanın ne olduğu” ortaya bir defa daha çıktı;
Fenerbahçe yönetiminin Volkan Demirel’e bakış açısına bir bakın,
bir de Emre Belözoğlu’na bakışına; “fark”, bu ka...