Neymiş, “Çiftçinin parası, kulüplere peşkeş çekiliyormuş”;
günlerdir “bu minval üzere” kıyamet koparılıyor!..
Ne yazık ki, Türkiye’de “siyaset ve muhalefet” işte “böyle” tam bir
“kara cehalet çizgisinde” yapılıyor!..
“Yapılan iş” ortada; ne ilgisi var; “Çiftçinin parası” ile
“kulüplerin banka borçlarının, borçlu oldukları bankalarca, ‘makul
ve mantıklı sabit bir faiz oranı ve taksitlerle yeniden
yapılandırılmasının?..”
Ortada, “bu yapılandırmanın, Futbol Federasyonu / Bankalar Birliği
/ Bankalar / Kulüpler ortak organizasyonu olmasından” başka ne var?
Öncülüğü Futbol Federasyonu, yani Devlet ile Bankalar Birliği yani
“borç veren” bankalar beraberce yapıyorlar. Bankalar Birliği
Başkanı Hüseyin Aydın’ın “aynı zamanda Ziraat Bankası Genel Müdürü
olmasından kaynaklanan” bir “provokasyon yapıştırması” ile sahneye
konan senaryoya bakın; neymiş “Çiftçinin Bankası, çiftçi yerine
spor kulüplerini kurtarıyormuş, har vurulup, harman savrulan spor
kulüplerini!..”
El insaf; bir defa “böyle bir şey yok”, ikincisi “olsa bile”, bu
yaygaranın haksız olduğu ortada değil mi?..
Kulüpleri, bu hâle sadece “benden sonra tufan” diyen başkan ve
yönetimler mi getirdi? Bu “rezil düzen” devam ederken, devlet nerde
idi, siyaset nerde idi?..
Ortada, bugüne kadar “devletin denetim sorumluluğunu tam olarak
yerine getirmemesinden, seyirci kalmasından, siyasetçilerin yani
gelmiş geçmiş bütün iktidarların, yani ‘bugünün partilerinin de
içinde olduğu’ hükümetlerin, koalisyonların, bütün Millet
Meclislerinin ‘doğru dürüst bir Kulüpler Yasası çıkarmamasından’
doğan devlet / siyaset sorumluluğu borcunun nihayet ödenmeye
başlamasından ve ciddi tedbirlerin alınması gerektiğinin kafalara
dank etmesinden dolayı atılan” bir ciddi adım vardı; o kadar!..
Yapılan çok basitti; “Kulüplerin borçları, borçtu, affedilmiyordu,
sadece ‘makul faizlerle ve taksitlerle ödeyebilmelerinin kapısı’
açılıyordu”; bütün kulüplere “eşit şartlar” ile!..
Zaten, bugüne kadar “n...