Sevgili Yıldıray Oğur kardeşimin “15 Temmuz Çatı
İddianamesindeki Öğrendiklerimiz -5-” başlıklı yazısında ismi geçen
emekli Albay S.Ü’nün Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanlığı gibi bir
görevden neden generalliğe terfi ettirilmediği, emekli albay
rütbesinde 3’üncü Kolordu Komutanı olan Hulusi Akar ile neden
buluştuğu ve 16 Temmuz günü darbeci Tümgeneral Mehmet Dişli ile
telefonda neler görüştüğünü araştırıp yazacağımı söylemiştim.
Devre arkadaşım olan S.Ü’ye haber gönderdim. Bu sorulara cevap
vermesini istedim. Verdiği cevaplara ben inandım. S.Ü yalan
söylemez. S.Ü. Harp Okulunda Öğrenci Alay Komutanı iken terfi
ettirilmemesini iki sebebe bağlıyor. Birinci sebebin Balyozcuların
ve FETÖ’cülerin Özel Kuvvetlere sızmasını engellediğinden olabilir,
diyor. Kendisi Özel Kuvvetler Komutanlığında kurmay başkanlığı
yaparken ABD’nin kullandığı Balyozcuları ve FETÖ’cüleri bu
komutanlıktaki görevlere kabul etmemiş. Ayrıca Özel Kuvvetler
Kurmay Başkanı olduğu dönemde ‘örgütçü’ olarak nitelediği birçok
personeli Özel Kuvvetlerden tayin ettirdiğini ve bu tayinleri
yapmasaydı 15 Temmuz’da Özel Kuvvetlerin neredeyse tamamının
FETÖ’cülerin ve Ergenekoncuların eline geçmiş olacağını ileri
sürüyor.
İkinci sebep olarak; ABD heyeti ile yapılan 1 Mart tezkeresi
görüşmelerindeki tutumundan ABD’lilerin duyduğu rahatsızlığın
sonucu olduğunu düşünüyor. “Terfi ettirilmememi o dönem Harp Okulu
Komutanı olan birinin ahlaksız kasetleriyle ilişkilendirmek
istediler. Ama doğru olmadığını anladılar” diyor. ABD heyeti ile
yapılan 1 Mart tezkere görüşmelerinin son günü ABD’li Korgeneral
Broadwater, S.Ü.’ye “ABD; Vietnam’dan sonra ilk defa dizlerinin
üzerine çöktü ve bunu sen yaptın. Bundan dolayı sana kızmıyorum.
Hatta takdir ediyorum. Çünkü adil bir anlaşma oldu” diyor.