TBMM’de kurulan çözüm süreci komisyonunun yolculuğunda Suriye, SDG ve ABD denklemini hesaba katmak gerekiyor. Kilometrelerce uzaklıktaki gelişmelerin birbirini tetikleme ve sonucu etkileme kabiliyeti var. İktidar partisinde, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’yla ilgili başlayan her sohbet, Suriye’deki gelişmelerle bitiyor.
AKP kurmayların birbirinin içine geçmiş bu konulardaki değerlendirmeleri, önümüzdeki dönemi anlamak açısından önemli;
- Süreçle ilgili adım atacak kurumların yöneticileri, MGK kararları ve MİT raporlarını önemsiyor. Bu kurumların genel çerçeveyi çizeceğini, bürokrasinin de bunun içini dolduracağını anlatıyorlar. Bu aynı zamanda kendilerini güvenceye almayı amaçlıyorlar. Atılan adımları, dayandıracakları resmi belgeleri önemsiyorlar.
- Kadük olan bir önceki açılım sürecine ilişkin yol haritası dikkate alınıyor. Hataları tekrarlamadan revize edilerek yol alınacağı anlatılıyor. ‘Moral ve umut beslensin’ diye psikolojik altyapının desteklenmesi amaçlanıyor. Toplumu alıştırmak ve sınamak için strateji yürütülüyor.
TREN RAYLARI AYRINTISI
- Komisyonun alacağı önerileri ete kemiğe büründürecek Adalet Bakanlığı’nın DEM yönetimiyle art arda yaptıkları görüşmelerdeki ifadeler de ilginç. Bu iki kurumun rolü, tren raylarının düzenli çalışmasını sağlayan demiryolu görevlilerine benzetilmiş. Mithat Sancar babasının eskiden yaptığı bu görevi anlatarak, “Bize düşen de rayları sürekli kontrol ederek, taşları temizlemek, trenin kaza yapmasını önlemek” diye tanımlamış yaptıkları işi.