“Beyaz Saray’ın delisi stratejisi”, Putin’e
yaradı.
Önceki iki yazımda ABD Başkanı Trump’ın
Washington’da “mad man/deli adam stratejisi” olarak adlandırılan
bir hodri meydan yaklaşımıyla Kudüs çıkışını yaptığını
anlatmıştım.
Geleneksel diplomasinin tüm ölçülerini ve kodlarını yerle bir eden
bu strateji, hasmın bileğini salt dayatmayla bükmeyi ifade
ediyor.
Ancak görüldüğü üzere “strateji” ters tepti ve ışık hızıyla Putin’e
Ortadoğu’da üstünlük sağladı.
Washington’un Filistinlilere de sözde eşit mesafedeki klasik “Oslo
hattını” çiğneyerek Kudüs’ü İsrail’in başkenti tanıma kararı
karşısında, Putin yaşamsal bir Ortadoğu gezisine çıktı. Ve gezinin
hiçbir durağından da eli boş dönmedi.
Beyaz Saray’ın “deli adam stratejisiyle” bölgede yarattığı boşluk,
atik - tetik biçimde Rusların taa Deli Petro
zamanından beri besledikleri “Akdeniz’e inme vizyonu” ile böylece
doldurulmuş oldu.
Sovyet döneminden güçlü
Suriye’de Hmeymim Hava Üssü’nde başlayan turun ilk durağında, son
çar Putin, misyonlarını tamamlayan Rus birliklerinin bir bölümünü
geri çekmeyi taahhüt ederken, Hmeymim’de kendisine yeni bir “hava
üssü” temin etti ve Tartus üssünün de yenileneceği belirlendi.
Suriye’den sonra Mısır’a geçen Rus devlet başkanı, Mısır’da da keza
bu arada yeni bir silah anlaşması yaptı.
Türkiye’de Erdoğan, Suriye’de
Esad, Mısır’da Sisi ile bir araya
gelen Rus lider; Mısır’da Akdeniz kıyılarında bir nükleer santral
yapımı anlaşmasının yanında ayrıca...