Böyle olacağı belliydi.
Seçim sonrasındaki hemen ikinci yazımda; “Uçurumun
kenarından döndük diye sevinmek için çok erken” demiş ve
eklemiştim:
“Öyle anlaşılıyor ki hiç ders çıkartılmayacak; şimdiye dek
tanık olduğumuz ‘kin ve nefret politikası’ ile yola devam
edilecek.”
Erdoğan’ın sessizliğe gömüldüğü
günlerdi.
Ama sağda solda “HDP” ve “HDP’ye oy verenleri” hedef yapma
operasyonunun işaretleri görülmeye başlanmıştı.
Bir yerden düğmeye
basılmışçasına Takvim hemen 10 Haziran
sayısında Nişantaşı-Şişli-Bebek hattındaki “Beyaz Türkleri”;
1. sayfanın tümünü kaplayan manşetinde teşhir etmişti.
“Kürtçe şarkıya bile tahammül edemeyenler, AK Parti’ye karşı
birleşti” diyen gazete, bir seçim analizi değil hedef gösterme
maksadıyla şunları yazıyordu:
“Nişantaşı’nın Abdi İpekçi, Rumeli, Mim Kemal Öke,
Halaskârgazi ve Valikonağı’nda oylar HDP’ye... HDP
o semtlerden 8 bin oy aldı. Şişli’de yüzde 21.1’le üçüncü
parti çıktı... Avrupa’nın en pahalı semtindeki değişim herkesi
şaşırttı.”
“ ‘İstanbul’da kim HDP’ye oy verdi’nin çetelesini
tutuyorlar... Sokak sokak neredeyseşüpheli hanelere çarpı
koyacaklar” demiştim o zaman (11 Haziran).
‘Deşifre ediyoruz!’
O yazıdan üç gün sonra bu
kez Yeni Akit’te “İşte
HDP’ye oy veren ünlüler!” başlığıyla bir başka haber
çıktı.
“7 Haziran’da yapılan genel seçimlerde gay ve lezbiyenler
dahil solun ağır toplarından, Aydın
Doğan medyasından destek gören; iç, dıştaki
derin güçler tarafından cilalanıp pohpohlanan HDP’ye
sözde sanatçılardan da destek geldi. HDP’ye oy veren
ünlüleri deşifre ediyoruz” diyen “Yeni Akit” durumdan vazife
çıkartıp, isimleriyle HDP seçmenlerini açık etmek(!) görevini
üstlenmişti.