“İnanamadı ve çok öfkelendi.”
Putin’in ilk tepkisi, bu sözlerle
özetlendi.
Rus jetinin düşürülmesinden birkaç saat arayla Beyaz Saray’da
yanında Hollandeile basın toplantısında
konuşan Başkan Obama’nın ilk refleksinin
amacı ise tansiyonu düşürmekti.
ABD Başkanı bir yandan -aşikâr bir ilkeye- “Türkiye’nin
sınırlarına ve toprak bütünlüğünü koruma hakkına” sahip
çıkarken; bir yandan da -bir dizi şartla- Rusya ile işbirliğini
bundan sonra da sürdürmek istediklerini, Moskova’ya kapılarının hep
açık olduğunu belirtti.
Avrupalı ortakların havası da zamanla netleşecek…
Ancak verilen ilk reaksiyonlardan çıkan izlenim Avrupa
başkentlerindeki havanın;“Türkiye’nin aşırı tepki verdiği”; “Rusya
ile gerilimi gereksiz tırmandırdığı”, zaten barut fıçısı
olan bir yerde hiç tereddüt etmeden “başkalarını da tehlikeye
atabilecek adımlar atabildiği” ve zaten çok karmaşık olan
bir hareket alanında kaos çıkarabilecek “öngörülemez bir partner”
olduğu yönünde.
‘Türkiye ismen ortak’
Financial Times’dan Richard
Hass… Batı ile Türkiye arasında her krizde biraz daha
hissedilen ve barizleşen bu artan “yabancılaşmayı”; “Türkiye
bugün fiilen değil, ismen müttefik olan bir ülke” diye
yazdı dün ve ekledi:
“Türkiye bir zamanlar olduğu gibi NATO’nun güvenilir, güçlü
ortağı değil. Türkiye bugün fiilen değil ismen
ortak. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Rus muhatabı ile liberal
olmayan aynı eğilimleri paylaştığı ironisini bir yana
bırakamayız. Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’si, ABD ve
Batı ile Ortadoğu’da aynı hedefleri paylaşmıyor. Evet
Türkiye ABD’ye IŞİD’i vurması için İncirlik üssünü
kullandırıyor. Ama IŞİD’i vurmak kendi öncelikleri
arasında gelmiyor. Beri taraftan da Kürtleri
zayıflatmak için elinden geleni yapıyor…”