Nilgün Cerrahoğlu Cumhuriyet Gazetesi

Şort, tekme ve siyasi tiyatro

Şiddete, tacize, cinsel saldırıya, tecavüze tanınan “kültürel dokunulmazlık”ayrıcalığını, ilk kez bu yıl başında Köln’de yaşanan toplu taciz olayıyla...

22 Eylül 2016 | 318 okunma

Şiddete, tacize, cinsel saldırıya, tecavüze tanınan “kültürel dokunulmazlık”ayrıcalığını, ilk kez bu yıl başında Köln’de yaşanan toplu taciz olayıyla duydum. 
Hatırlarsanız 2015’i 2016’ya bağlayan gece, Köln’de; Müslüman göçmenler tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülen bir organize taciz badiresi yaşanmıştı. 
Köln istasyonu civarında “Arap görünümlü” olduğu söylenen yüzlerce erkek, çetelerle... yalnız kadınları markaja alıp her türlü sözlü ve fiziki tacizi gerçekleştirmişti. 
Sade Almanya’da değil, tüm Avrupa ülkelerinde şok yaratan eylemin ardından günler boyunca “kadın erkek eşitliğine”, “kızlı erkekli karma yaşama”, “kadın özgürlüklerine”karşı yaşanan bu saldırı konuşulmuş; “Böyle bir şey nasıl olabildi?” sorusu sorulmuştu. 
Kadınlar “Bedenimize sahip değil miyiz?” şoku yaşamıştı. Yurttaşlar “Kamu alanına sahip değil miyiz?”, “Kent sokakları korunmasız mı? Devletimiz nerede? Bize hangi hadle bunu yapabildiler?” sorularını yöneltmişti. 
Bunları o dönemde de yazmıştım. 
“Kültürel muafiyet/dokunulmazlık” tespiti işte bu sorulara bir yanıt olarak ortaya kondu. 
Mısır’daki Tahrir gösterilerinde de ilk defa benzeri “toplu taciz” vakaları görülmüş; bunları merceğe alan Uluslararası Af Örgütü söz konusu dinamiğin kadına yapılan her türlü baskı, saldırı, şiddeti mazur gören ve kendine hak sayan bir “kültürel dokunulmazlık” evreninden kaynaklandığını ortaya koymuştu. 
Köln’deki göçmenler aynı “kültürel dokunulmazlık” anlayışı ile harekete geçmişlerdi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024 | 69 Okunma 1921 Anayasası mı dediniz? 21 Nisan 2024 | 185 Okunma Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024 | 562 Okunma 31 Mart’ın bahsi 07 Nisan 2024 | 92 Okunma Kesik kulağın mesajı 31 Mart 2024 | 214 Okunma