Nilgün Cerrahoğlu Cumhuriyet Gazetesi

Sevgili Uğur...

Bu satırları yazarken seni şimdi salondaki koltuğun üzerinde hayal ediyorum. Yıllar öncesinde Ağca’nın müthiş firar döneminin Mallorca Adası maceralarını kovalarken İspanya’da evimize gelmiştin... Ben...

25 Ocak 2018 | 185 okunma

Bu satırları yazarken seni şimdi salondaki koltuğun üzerinde hayal ediyorum.
Yıllar öncesinde Ağca’nın müthiş firar döneminin Mallorca Adası maceralarını kovalarken İspanya’da evimize gelmiştin...
Ben mesleğe yeni giren bir muhabirdim.
Sana çay dahi ikram edemediğimizi hatırlıyorum. Çok kötü bir ülserinin olduğunu anlatmış ve suyla yetinmiştin. Ama salonda hâlâ duran o koltuğun üzerinde saatler boyu sohbet etmiştik.
Cebinden derhal cüzdanında taşıdığın, yanından hiç ayırmadığın güzel ve sevgili eşin Güldal’ın fotoğrafını çıkarıp göstermiştin. Güldal’ı o yıllarda daha hâlâ rakipsiz olan Sofia Loren’e benzetmiştik. Sonra da uzunlamasına yeni geçmekte olduğun “bilgisayar”ın marifetlerini anlatmıştın...
“Bilgisayar”ı, ilk senden dinlediğimi hatırlıyorum.
Bugün BM’de söylevler veren “akıllı robot Sofia’yı” bana anlatanı nasıl dinlersem, bilgisayar için verdiğin o bilgileri de öyle dinlemiştim.
Daktilomdan asla ayrılmayı düşünmediğim bir dönemde bana, “Bu kaçınılmaz!” demiştin: “Bilgisayara ne kadar erken geçersen o kadar kazançlı çıkarsın. Bunu şimdi hemen yapmalısın!” ‘Korkunç döneme giriyoruz’
Sevgili Uğur, sen hep böyle “ilerici” ve “ileriyi gören” biri oldun.
Ölümünden çeyrek asır sonra seni hâlâ bu kerte canlı ve çok taze hatırlamamızın nedeni, alabildiğine “sahici” olan insan yüzün kadar, hep “ileriye dönük” biri olmuş olman.
Acayip iletişimciydin mesela...
Yaşadığın dönem...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Boş koltuk 05 Mayıs 2024 | 282 Okunma Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024 | 69 Okunma 1921 Anayasası mı dediniz? 21 Nisan 2024 | 185 Okunma Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024 | 563 Okunma 31 Mart’ın bahsi 07 Nisan 2024 | 92 Okunma