Blair “Irak savaşı” için
sonunda özür diledi.
CNN’de Fareed Zakaria’nın
sorularını yanıtlarken kendisini izledim...
Yüzünde kılını kıpırdatmadan “Saddam’ın kitle imha
silahlarına dair istihbaratın yanlış çıkması ve işgalin
planlamasına ilişkin hatalar yüzünden özür dilerim” dedi ve
ekledi:
“Sonrasını öngöremediğimiz için de özür dilerim.”
Eski İngiltere Başbakanı, Irak savaşının yarattığı destablizasyon
sonucunda “IŞİD’ın çıkışındaki sorumluluğu” da
kabulleniyor.
Yüz binler yaşamını yitirmiş...
Kalanlar yerlerini, yurtlarını, sevdiklerini, evlerini barklarını
kaybetmiş; din savaşlarına girmişler. .olan olmuş; Blair “özür
dilese ne olur, dilemese ne olur?” diye
düşünebilirsiniz...
Ama kazın ayağı öyle değil işte.
Bu felaketin ve trajedinin bir “tarihi sorumluluğu” var.
Blair o “sorumluluğu”, şimdi tüm sonuçlarıyla yüklenmiş
oluyor.
“Kandırıldım” diye artistlik yapmıyor.
İkiyüzlülük festivali gibi
Biz böyle bir yüzleşmeye ömrü billah tanık olmuyoruz.
Siyasi sınıf ve aydınlar bizde hiç “hata yapmıyor” ve yalnız
“kandırılıyorlar”.
Ülkeyi yönetenler ya -örneğin- “FETÖ-Fethullah
Gülen terör örgütü”(!) tarafından
kandırılıyor...