Clinton’un “başkanlık” sloganlarından biri
bu…
Kadının yerinin bizdeki gibi taş devri bağnazlığıyla yalnız
“evidir!” diye tarif edildiği bir ülkeden bakıldığında, elbette
heyecan verici.
Düşünün… Kadın “dünyaya yön veren biricik adresin sahibi
olabilir” deniyor.
Hillary’nin başkan adaylığının kesinleşmesi bu yüzden ABD’nin 240
yıllık siyasi tarihinde başlı başına devrim sayılıyor.
Ama o da ne? Devrimin çapına karşın insanlarda bir “esneme” havası
var. Neden?
Hillary Clinton ismi artık o kadar eskidi ki, Beyaz Saray’a çıkacak
olası ilk kadın başkan olması… kamuoyunda elektriklenme
yaratmıyor.
Obama’nın “ilk siyah başkan adayı” olarak yaratmış
olduğu arzu ve istekliliğin zerresi bu “ilk kadın başkan aday”
karşısında hissedilmiyor.
Niye?
Bu sorunun çok yanıtı var.
Kimine göre “kadın-erkek ayrımı duvarlarını yıkmak”, “ırk
ayrımı duvarlarını” yıkmaktan zor.
Kimine göre ise cevap çok daha karmaşık.
Değişen feminizm
Her şeyden önce ABD’de farklı kuşak kadınların Hillary karşısında
aldıkları tavır çok farklılaşmış... “Medya, kültür ve toplumsal
cinsiyet” araştırmaları ile öne çıkan Moira
Weigel, örneğin genç kuşakların “kadının
siyasi temsilinin artışı” ile artık eskisi gibi ilgili
olmadıklarını söylüyor.
Kadının siyasi temsilindeki büyük çıkışların kadınların durumunda
beklenen iyileşmeleri yapmadığı, bunun hayal kırıklığı yarattığını
ifade ediyor. ABD’de Bushdönemi dışişleri
bakanı “Condoleeza Rice”ın misal, erkekten çok bir
erkek gibi hareket etmiş olduğuna dikkat çekerek yeni kuşak
feministlerin artık sadece “toplumsal cinsiyet eşitliği”ne
bakmadığını belirtiyor.
Pek çok paramentrenin altüst olduğu ve orta sınıfın ağır yara
aldığı kriz Amerika’sında öyle anlaşılıyor ki bundan böyle sınıfsal
değerlendirmeler de ırk-cinsiyet ayrımı denli önemseniyor. Değişen
Amerika’nın gözüyle Hillary Clinton, “Beyaz Saray’a çıkacak ilk
kadın başkan” değil de “Beyaz Saray’a dönecek birClinton
hanedanı üyesi” olarak görülüyor. Ve Clinton’un avantaj olması
gereken “kadın kartı”, böylelikle ilave değerini
yitiriyor.
Clinton’un ayrıca “sınıf birincisi” havasındaki “itici” tarzı,
yumuşak dokunuş gerektiren bir “kadın etkisi” yaratmıyor.