AKP’yi örnek alan İslamcı Ennahda ile
laik Nida Tunus’u bir koalisyon çatısında bir
araya getiren Tunus kadar olamadık.
Şartlar kuşkusuz ki farklı...
Laik “Nida Tunus” ikinci değil, 1. parti konumunda; iktidarın
demokratik yoldan el değiştirmesine olanak tanıyan Ennahda’nın
ardında 13 yıllık güç birikimi yok ve en önemlisi
bir Tayyip Erdoğan faktörü
yok.
Bu dinamikler, Batı’nın da büyük desteğini alan “Tunus mucizesini”
mümkün kılmıştı...
Bizde ise bugün “yetki/iktidar gasbından” söz ediliyor.
Kılıçdaroğlu “AKP’nin koalisyon teklif
etmediğini” ve Davutoğlu’nun “görevi iade
etmeme” israrıyla bir “yetki gasbı” yaptığını söylüyor.
Başka deyişle iktidar, “demokratik teamüller”le el
değiştiremiyor.
Değişime takozu en başta RTE koyuyor.
Özetle bu bir sandık değil, “rejim bunalımı”.
Kırılma noktası 2007
Sorunun temelinde 7 yıl önce “oldubittiyle” yapılan
“cumhurbaşkanlığı referandumu” var.
Parlamenter rejime “çift başlılık” ve “muğlaklık” getiren o akıl
dışı oylama yapılırken; “Bu referendum demokrasimizde yeni bir
kuralsızlık standardı oluşturacak” diye defalarca
yazmıştım...
İtiraz edenlerin anında “Jakoben, faşist” diye damgalandığı ortamda
israrla “Bu kuralsızlık geleceğimizi yönlendirecek” diye
elimden geldiğince uyarmaya çalışmış, şunları
söylemiştim: