Büyük gazetelerde her gün tam boy “demokrasi tutkusu” ilanları
yayımlanıyor.
İlanların hemen tamamı “demokrasiye destek deklarasyonları”nın
yanında mutlaka “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan’a”
bağlılık teminatıyla devam ediyor…
Hürriyet’te dün böyle yarım düzine ilan saydım.
İçlerinden biri çok düşündürücü ve hazindi...
“Tutuklu Cafer Tekin İpek’in
oğlu Metin Ali İpek” imzası taşıyan ilan, son
derece de kişisel “ellerinizden hürmet ile öperim” ibaresiyle
bitiyordu.
Tutuklu babasının da kendisi gibi “alçak darbe girişimini”
lanetlediğini belirten Metin Ali İpek, ayrıntılı şekilde ailesinin
Cumhurbaşkanı’na duyduğu “hayranlığı” anlatıyor, bunun göstergesi
olarak her dem “İpek medya çalışanlarının Cumhurbaşkanı’nın
konuşmalarının canlı yayımlanması için tembihlendiğini”
anımsatıyor, “(Gülenci) oluşum tarafından kandırıldığını”(!)
söyleyerek “sizin ve devletimizin büyüklüğüne sığınıyorum”
açıklamasını yapıyor, üstüne “en samimi duygularla özür
diliyor”du.
Biat koşulu
“Hukuk devleti”nin Türkiye’de geldiği son nokta bu.
Yargıdan önce “sağlam irade”ye hesap verecek, sağlam iradenin
“âlicenaplığına” sığınacaksınız.
Sıkısıysa bu mutlak “biat” noktasına gelmeyin.
Baksanıza aralarında üniversiteler ve hastanelerin de bulunduğu
1700’ü aşkın kurumun kapısına, “Öğrenciler, hastalar ne olacak?”
denmeden kilit asılmış...
O kerte acımasız günlerden geçiyoruz.
Gazetelerde cadı avlarının, kitlesel tasviye operasyonlarının
haberlerinden geçilmiyor. Kamuda bir kent nüfusunu dolduracak kadar
çok insanın tasviyesinden bahsediliyor. Binlerce kişi gözaltına
alınıyor.
Türkiye’ye dışardan bakanlar bu nedenlerle dehşet
duyuyorlar.
“Temiz Eller” yargıçlarından Piercamillo
Davigo -misal- Türkiye’deki astronomik sayıdaki
tutuklamaları “Avrupa’nın modern tarihinde benzeri görülmemiş”
diyerek tanımlıyor. “İtalya’da” diye söze devam ediyor; “Sözgelimi
mafya bağlantılı 100 kişilik tutuklamalarda, bu bağlantıların
tahkiki için en az 15-20 gün gerekir. Darbe girişiminin hemen
akabinde iki bin kişi tutuklanıyorsa listeler önceden
yapılmıştır!”