Nihat Hatipoğlu Sabah Gazetesi

Tasavvufu doğru anlamalıyız

Son dönemlerde tasavvuf, kıyasıya bir tenkit kadrajına oturtuldu. Şahsi bazı hatalar ne yazık ki tasavvufun tümüne fatura edildi. Bu doğru ve insaflı bir hamle değildi. Zira tarih boyunca yüce kitabın ve erdemli Peygamber'in en...

08 Ağustos 2025 | 120 okunma

Son dönemlerde tasavvuf, kıyasıya bir tenkit kadrajına oturtuldu. Şahsi bazı hatalar ne yazık ki tasavvufun tümüne fatura edildi. Bu doğru ve insaflı bir hamle değildi. Zira tarih boyunca yüce kitabın ve erdemli Peygamber'in en güzel yorumlarından biri tasavvufi bakışta kendini buldu. İşari tefsiri kim yok sayabilir? Tüsteri tefsirini, Kuşeyri'nin Letaif'ini, İbn-i Acibe'nin Bahr-ül Medid'ini ve benzeri yüzlerce eseri nasıl görmezden gelebiliriz.
Tasavvufun "kîl-u kâl"inden (sözlerden) hâline geçiş yapıldığında ve hakikatle buluştuğunda ortaya çıkan muhteşem hazineyi kim yok sayabilir?

BÜYÜK ÂLİMLERİN YOLU
Şunu ifade etmekte de fayda vardır: Tasavvuf metodolojisini tesis edenden başlayarak bu hususta katkıda bulunan herkes tasavvuf ilmine çok şey katmıştır belki ama çok şeyi de hayatına tatbik etmiştir. Bütün bunlara rağmen hiç kimse tek başına tasavvufu temsil etme imtiyazına sahip değildir. Bu nedenle tasavvuf ile tasavvuf ehli olduğunu ifade eden insanları aynı potada saymak doğru değildir. Bugün de yarın da bu ilmi hakikati taşıyanlar da var, yanlış bir yola bunu kurban edenler de.
Hz. Peygamber (SAV) ve sahabenin vefatlarından sonra...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mekke’den izlenimler 05 Aralık 2025 | 23 Okunma Kuran’dan sonra dayanağımız: Hadisler 28 Kasım 2025 | 104 Okunma Hayatımızı gözden geçirelim 21 Kasım 2025 | 66 Okunma Sosyal medyada organize İslam düşmanlığı 14 Kasım 2025 | 120 Okunma Kuran’da Resulullah Efendimizin yetkinliği 07 Kasım 2025 | 57 Okunma