Müslümanların birlik beraberlik içinde tarihte iz bıraktıkları
dönemlere baktığımızda Kur'an ve Hz. Peygamber'i (s.a.v.)
kendilerine önder ve örnek aldıklarında bütün sıkıntıları
aştıklarını görürüz.
Müslümanlar Allah'ın kelamını ve Allah'ın gönderdiği önderin
emirlerini kendilerine örnek aldıklarında Allah'ın lütfuyla
karşılaştıkları düşmana karşı manevi yardım görürler. Bedir
savaşında Yüce Allah'ın melek orduları gönderdiği Kur'an haber
veriyor. (Ali İmran, 124-124; Enfal, 9)
Allah bu dönemlerde Müslümanların gücünü olduğundan fazla gösterdi.
Onlara heybet yükledi. Düşmanlarını ise aksine güçsüz gösterdi.
Böylece Müslümanlara psikolojik rahatlama geldiğinde, düşmanlarına
korku sarıyordu.
Allah bu dönemde Müslümanları birleştirdi. Eksikliklerini giderdi.
Onları birbirine bağladı. Bir binanın tuğlaları gibi sağlam
durdular. Düşmanlarının saldırısı onlara zarar veremedi.
Ama ne zaman ki Müslümanlar Kur'an'ı ve Hz. Resul'ü ilk kaynak
olmaktan çıkarıp kendi şahsi temayüllerini öne aldılar; Allah
onlardan heybeti, gücü ve kudreti aldı. Başladıkları yere
geldiler.
Hz. Peygamber (s.a.v.) İslam garip başladı ve ahir zamanda o hale
dönüşecek diye haber buyuruyor.