Hz. Peygamber (SAV) mescidine doğru yürürken yanına yaklaşan
biri, kulağına bir şeyler fısıldadı. Efendimiz bu fısıltıdan
haylice rahatsız oldu ve şöyle buyurdu: "Kulağıma
bir şeyler fısıldayarak kalbimi sizlere
karşı doldurmayın!" Başka bir seferinde Efendimize (SAV),
biri hakkında "Ey Allah'ın Resulü, falanca
kişinin sakalından şarap damlıyor"
türünden bir şikâyette bulunuldu. Efendimiz, "Ben
tecessüsten (açık aramaktan) men
edildim" buyurdu.
Bu iki örnek Hz. Peygamber'in (SAV) müminlere bakışındaki
olumsuzlukları nasıl tedavi ettiğini gösteriyor. İnsanların eksik
yönlerini değil olumlu yönlerini ortaya çıkarmak, kalpleri
farklılaştırmaya değil tekliğe yönelik bir gayreti gözlemliyoruz.
Çağımızın Müslümanlarının kıblesi değişmedi. Kâbe'deki manevi
cazibe müminlerin alnıyla buluşmaya devam ediyor. Ezan aynı,
kelime-i tevhid aynı, namaz-oruç-zekât, hac aynı ama kalpler
farklılaştı. Neden?..
Çünkü "Bir göğüste iki kalp olmaz" (Ahzab, 4)
diyen Rabbimizin hilafına bir...