Osmanlı'nın son döneminde yetişmiş kadın şairlerde aşkın bir Peygamber muhabbeti sezinleriz. Şaire Leyla Hanım (1847), Şaire Şeref Hanım (1809-1876), Şaire Adile Sultan (1826-1899), Şaire Sırrı Hanım (1814) bu isimler en bilinenleridir.
ŞAİRE ŞEREF HANIM
19. yüzyılda yaşamış olan Şeref Hanım, Kadiri ve Mevlevi
meşrebinden gelmiştir. Onun Hazreti Peygamber'i anlatan naatı zikre
değer. Şeref Hanım burada Hazreti Peygamber'in hasretiyle hem dem
dolup taştığını belirtir. Medine'ye gitmek, onun hayattaki en büyük
arzusuydu. Şöyle der:
"Eşiğin görmeğe bin canım olsa eylerim kurban,
O rütbe hadden aştı intizarim ya Resulallah.
Ölür isem gubari ravzana yüz sürmeden,
Ta haşr dögünsün taş ile seng-i mezarım ya Resulallah."
"Senin mezarının tozuna bulaşamadan ölürsem şayet, mezar taşım
kıyamete kadar dövünüp dursun" demektedir şaire hanım. Mahzundur.
Yüzü kızarmaktadır. Fahri Kainat Efendimize layık olamamanın
endişesi içindedir.
"Günahtan...