İman, kayıtsız şartsız bildirileni kabul etmek anlamına gelir.
Yüce Allah'ın kitabında bildirdiklerinin doğruluğunu ve
gerekliliğini kabullenmektir. Şartlı iman olmaz. "Buna iman
ediyorum, şunu kabul etmiyorum" tarzındaki iman eksiktir.
"İmanın altı şartı vardır" ifadesi, bir hadisten
alınmış genellemedir ve yanlış yorumlanmaktadır. Zira İslam'da iman
edilmesi gereken hususlar altı şeyden ibaret değildir. Zinanın
haram olduğuna iman etmek de imanın ve Müslüman olmanın şartıdır.
Kumarın haram olduğuna iman etmek de imanın gereğidir. Kumar
oynamak günahtır, ama kumarın haram olduğunu reddetmek imana zarar
verir.
Hadiste ifade edilen imanın altı şartı, ilk Müslüman olana teklif
edilecek olan hususlardır ve çoğu fizik ötesi âlemle ilgili
konulardır. Çünkü imanda esas olan, görülmeyeni kabul etmektir.
Kaldı ki Kur'an'a iman, zaten bu altı şartın içindedir. Yani
Kuran'dakilerin hepsine iman. Bazen ibadetten kaçmak ve günaha
dalmak için şu mazereti ileri süreriz: "Benim
kalbim temiz." "Namaz kılmak, iyilik
yapmak, merhamet etmek gerekir" dediğimizde de
mazeret hazırdır. "Şu namaz kılan var ya,
aynı...