Hz. Muhammed Mustafa'nın (SAV) huzurundayım... Medine'de. Kutlu
şehirde. Müthiş izdiham var. Yer bulmakta zorlanıyor insanlar.
Kimse "gelin" diye duyuru yapmıyor, fakat insanlar gelmek için çok
şeyini feda ediyor. İnsanlar Kuran'ı seviyor. Hz. Muhammed Mustafa
kendini sevdirmiş. İnsanlar O'na hayran ve âşık. Dış ve iç şer
mahfiller O'nun aleyhine ne kadar algı oluştursalar da bumerang
gibi kendilerine dönüyor.
Gün geçtikçe Hz. Peygamber'e olan bağlılık daha da artıyor. Şeytana
yakalanmış bazı kişiler hariç herkes Efendimizi tanımaya ve
yakından çözmeye çabalıyor. Neden olmasın ki! Allah'ı sevenlere
deniyor ki "Eğer samimiyseniz Muhammed'e tabi olun." Zaman zaman
umreye giderim. Bugüne kadar kimsenin çirkinlik yaptıklarını
görmedim. Sürtüşme yok, çirkin söz yok, saygısızlık yok, kavga yok,
itişme yok.
Tam aksine safını, seccadesini paylaşıyor insanlar. Namazda saf
tutanın seccadesi yoksa, beton üzerinde namaz kılacaksa yanındaki
seccadeyi önüne seriyor. "Bari alnın yere temas etmesin" diyor.
Orada Türk olmanın, Anadolu'dan olmanın ayrı bir yeri var.
"Türkiye'den geldik" deyince herkesin yüzü gülüyor.
KİN VE DÜŞMANLIK DEĞİL SEVGİ...