Bizler dini sadece ibadet alanına hapsettik. Halbuki din; hem
iman (inanç), hem ahlak hem de ibadetle muamelat (davranışlar)
alanında bizi yönlendirir. Yüce Yaratıcı'nın hayatın herhangi bir
alanını sağır ve dilsiz bırakmasını beklemek Allah'ı anlamamaktır.
Nitekim, "Sizi boş yere yarattığımızı mı sandınız?" (Müminun/115)
buyuruluyor. Biz inananlar veya hiçbir şeye inanmayanlar hayatın
onurlu akışı için gerekli olan bu adap ve görgü kurallarını
önemsemiyoruz. Belki basit görülebilir bunlar ama inanınız ki
bunlar toplumun sağlıklı bir kimliğe bölünmesi için şarttır. Bu tür
kuralların temeli hadis kitaplarında "edep, adap" gibi başlıkla
hayli önemli bir yer tutmuştur. Dilerseniz bazı kuralları
özetleyelim:
YOLA TÜKÜRÜP ÇÖP ATMAYIN