Yaptığınız duaların kabul olması ve karşılık görmesinin bazı şartları var. İbrahim Ethem'in ibretlik hikayesini okuyunca duanın sırlarını daha iyi anlayacaksınız
İbrahim bin Ethem'i bilirsiniz. Belh şehrinde padişahlık yaparmış.
Bir gün yatağında yatarken damda gürültü duyar. Merakla dama çıkar.
Gürültü çıkarana hesap soracaktır. Damda dolaşan birini
görür.
İbrahim bin Ethem kızgınlıkla sorar: "Damda ne
arıyorsun?"
Adam cevap verir: "Devemi kaybettim, devemi arıyorum." İbrahim
Ethem sinirle sorar: "Be akılsız adam damda deve ne
arar?"
Damdaki adam sakince cevap verir: "Devenin damda bulunmayacağını
biliyorsun da, Yüce Allah'ın atlas -ipek- döşekte bulunmayacağını
bilmiyorsun! İbrahim Ethem! İpek döşeklerde Allah
aranmaz."
Denir ki bu hadise İbrahim bin Ethem için dönüm noktası olur. Her
şeyi bırakır. Kendisini Yüce Allah'a adar. 9 yıl halvet hali yaşar.
Herkesten uzaklaşır. Çalışır. Yük taşır. Yarısını fakirlere,
yarısını kendi ihtiyacına harcar.
İşte bu zata Belh şehrinde halk bir gün sorar. Derler ki: "Ey
Allah'ın dostu! Neden yaptığımız dualarımız kabul olmuyor?
Yaptığımız dualar karşılık görmüyor?"
İbrahim bin Ethem halka cevap verir: "Çünkü siz Hakk'ı -Allah'ı-
bilir, ama emirlerini dinlemezsiniz. Hz. Peygamber'i bilir ama
sünnetiyle amel etmezsiniz. Kur'an-ı Kerim'i okur ama içindekiyle
amel etmezsiniz. Allah'ın nimetini yer ama şükretmezsiniz. Cenneti
bilir, ama oraya girmek için gayret etmezsiniz. Cehennemi bilir ama
ondan kaçmazsınız. Ölüm var dersiniz, ama ölüme hazırlanmazsınız.
Baba ve annelerinizi mezara koyar ama onlardan ibret almazsınız.
Söyleyin bana, dualarınız neden kabul olsun?"